vendredi, décembre 04, 2009

4 Aralik 2009 aksami, ANADOLU ATESI Strazburg Zenith'teydi !



4 Aralik 2009 aksami Strazburg'a bir ates düstü: ANADOLU ATESI !
Gerçekten mükemmel bir dans, müzik, kostüm, tarih ve kültür gösterisiydi. Mustafa Erdogan ve ekibini bu harikulâde çalismalari için, yürekten kutluyoruz...
Gerçekten olaganüstüydüler !


Le 4 décembre 2009, Un feu est tombé sur Strasbourg: le FEU D'ANATOLIE !
C'était vraiment un excellent spectacle de danse, de musique, de costumes, d'histoire et de culture. Nous félicitons du fond du cœur, Mustafa ERDOGAN et son équipe pour leur exploit hors du commun...
Ils étaient vraiment extraordinaires !

mardi, juin 02, 2009

Mini Gazete / Haziran 2009

“Konuşmak için bize tek bir organ veren doğa, duymamız için iki tane verdi. Bize, çok dinlemek gerektiğini öğretmek için…”
Türk atasözü

“Sizin ve sevdiklerinizin dikili bir agaci olsun”
Bir Fidan = 5€
Yüzyıllardan beri Türkiye, ormanların yokedilmesi sebebiyle erozyona maruz kalmış durumda. Uzmanlar kamuoyunu, erozyonun sebep olduğu ve yakın gelecekte Türkiye’yi çöle çevirebilecek olan tehlikeler hususunda uyarmaya çalışıyorlar. Ülkemize yapabileceğimiz en büyük yardım onu ağaçlandırmak. Türkiye’nin çölleşmesine ve doğal kaynaklarının yokolmasına engel olmak için TEMA-Türkiye Erozyonla Mücadele ve Agaçlandirma Vakfi’nı destekleyelim !
Türkiye İş Bankası Levent Şubesi
Hesap no: 822350

BATI SCHİLTİGHEİM’DA YAZ BAYRAMI
Kurucuları arasında ADERSCIS’in de bulunduğu Batı Schiltigheim Dernekler Birliği,
6 Haziran Cumartesi
saat 14’ten itibaren
Schiltigheim’daki Trinité Meydanı’nda
(68 Rte de Général de Gaulle)
geleneksel YAZ BAYRAMI’NI kutluyor. Bu bayramda yok yok: mangal, pastalar, içecekler, oyunlar, müzik... Bu bayramın tüm geliri Mültecilerle ilgilenen CASAS Derneği’ne bağışlanacak. Hoş vakit geçirmek ve CASAS’ı desteklemek için, ailece gelmeyi unutmayın !
http://collectif67300.blogspot.com/

ÇEVRECİLİKTE DEV BİR ADIM ?
19/05 Salı günü, ABD Başkanı OBAMA ülkesindeki otomobil kirliliğine karşı çok önemli tedbirler alınacağını bildirdi. 2016’ya kadar sera etkisi yapan gazları 20% oranında azaltmak, daha az kirleten ve daha az yakıt kullanan (hibrid -yani melez- ve 100km’de ortalama 6 lt tüketen benzinli araçları öncelikli kılan) araç imalatı vs... Bu da ulaşımdan 55 milyon aracın çekilmesi gibi bir şey... Sera etkisi yapan gazları azaltmaya yönelik bu tedbirler, çevrecilik alanında yeni iş imkânları yaratacak olup, 194 kömür santralinin kapatılmasına eşdeğer olacak.

« AYİNESI İŞTİR ADAMIN LAFA BAKILMAZ »
Türk televizyonunu zaman buldukça ve vatan özlemi bağrımı yaktıkça açar seyrederdim. Ne yalan söyleyeyim, bu son zamanlarda, artık pek gelmiyor içimden. Hangi kanalı açsam dinî içerikli haber, sağlık ve hatta müzik programları... Neredeyse her konu için bir dinî temsilci davet ediliyor, konu hakkında islama göre yorum yapması isteniyor.
Bir süre önce Fransız televizyonunu seyrediyorum. Flaş bir haber: İrlanda’da din görevlilerinin yönettiği bir çocuk esirgeme kurumunda 1930-1990 yılları arasında çok sayıda oğlan çocuğuna tecavüz edilmiş, cinsel tacizde bulunulmuş. Aklıma birden ortaçağda cahil hıristiyanlara cennetin anahtarını satan uyanık papazlar geldi, sonra da Osmanlı döneminde üfürükçülük ve muska yaparak yoksul halkımızı kişisel menfaatleri için kullanan din adamlarımız ...
Ne zaman uyanacağız ? Dinin “İnsan ile Allah arasında” kişisel bir ilişki olduğunu ne zaman hatırlayacağız ? Göz boyamayla, yağcılıkla ve yalan dolanla ne kendimizi ne de Allah’ı kandıramayacağımızı, olsa olsa başkalarını kandırabileceğimizi ne zaman anlayacağız ?
Sizi bilmem ama, beni, Türkiye’deki çoraklaşma, ekonomik kriz ve hatta Türk-Kürt sorunundan çok CEHALET korkutuyor.
Nereye gidiyoruz ?!... A.Meynioğlu
" Umut etmekten aldığımız zevk, sahip olurken aldığımız zevkten çok daha büyüktür "
J.-J. Rousseau

Sen sofusun, hep dinden dem vurursun
Bana da sapık, dinsiz der durursun
Ben ne görünüyorsam o’yum
Ya sen ne görünüyorsan o’musun ?
Ömer HAYYAM, İranlı şair ve bilgin
(Nişapur, 12.yüzyıl)

ECRIVAINS Mahallesi’nde Şenlik !
27 Haziran Cumartesi
saat 10’dan itibaren ...
Victor Hugo Aile ve Sosyal Merkezi’nin organize ettiği ve Mahalle Konseyi, Aderscis, Jeep gibi derneklerin de katılımıyla gerçekleşen Ecrivains Mahallesi Şenliği bu yıl Lamartine spor sahasında kutlanacak. Saat 10’da bit pazarının kurulmasıyla başlayacak olan şenlikte, çeşitli yiyecek ve içecekler satışa sunulacak, çocuklar için oyunlar yer alacak. Şenlik sonunda, akşam 18’den itibaren Ecrivains Mahallesi ile ilgili yeni düzenlemelere ilişkin çalışmaların sergileneceği bir de Forum düzenlenecek.
http://centrevictorhugo.blogspot.com/

Küresel Eko-tüketim :
Zihniyetler değişiyor mu ?

Bu gezegende yaşayanlar, yerleşim, ulaşım, gıda vs. alanlarında, çevreye yönelik tutumlarında daha saygılı olmaya mı başladılar ?
National Geographic tarafından İspanya, Almanya, Fransa ve Avusturalya’nın da aralarında bulunduğu 17 ülkede gerçekleştirilen bir anketin sonuçları 2008 ve 2009 arasında evlerdeki tüketim alışkanlıklarında olumlu değişiklikler meydana geldiğini gösteriyor.
Dünya çapında her zaman, gelişmekte olan Çin Hindistan ve Brezilya gibi ülkeler en iyi skorlara sahipler. Bu ülkelerde yaşayanların tüketim alışkanlıkları çevreye en az olumsuz etki yapanlar olarak gösteriliyor. Anket, Amerika ve Kanada’nın kötü talebe olduklarını bir kez daha ortaya koydu.
Dünya çapında ankete tabi tutulan 17 000 tüketicinin yarısından fazlası « çevre sorunları hususunda endişeli olduklarını » itiraf ederken, yalnızca %17’si çevre sorunlarına ilgisiz olduklarını beyan ettiler.
(Univers Nature, 22.05.2009)

Victor Hugo Merkezi’nde sıcak bir kahvaltı :
ADERSCİS’in gönüllüleri iş başında !

Döne, Fatma, Gülizâr, Cevriye, Derya, Rina ...17 Mayıs 2009 Pazar sabahı CSF Victor Hugo tarafından düzenlenen ve ADERSCIS’in de, her yıl olduğu gibi gözlemelerle katıldığı kahvaltıda, gönüllü Türk kadınları yine ocak başındaydılar. Kadınlarımız yaptıkları peynirli ve kıymalı gözlemelerle, kahvaltıya gelenleri adeta cezbettiler.
Zaman geçtikçe daha çok ilgi gören kahvaltı davetine, bu defa da yoğun bir ilgi vardı. Düzenlenen bu kahvaltılar vasıtasıyla, Ecrivains Mahallesi’nin farklı kökenlerden gelen insanları, hem birbirleriyle, hem de Bischheim ve Schiltigheim’lı dernek temsilcileri ve yerel yöneticilerle görüşüp tanışıyorlar.

Bordeaux şampiyon !
1999’daki şampiyonluğundan tam 10 yıl sonra Bordeaux, Caen’de aldığı 1-0’lık galibiyetle, yine Fransa Şampiyonu oldu. Olimpik Marsilya, Rennes’de aldığı 4-0’lık galibiyetine rağmen ligi ikinci bitirdi. Bordeaux, lig maçlarında kesintisiz 11 galibiyet alan tek takım olarak futbol tarihine girdi. Bordeaux takımının antrenörü kim peki ? 1998’de Dünya Şampiyonu olan Fransız takımında oynamış ve Barthez’in kafasına kondurduğu meşhur öpücüğüyle hatırlanan 42 yaşındaki eski futbolcu Laurent BLANC !

HOMEOPATİ : TIBBÎ BİTKİLER
Homeopatiye alternatif, paralel veya tatlı TIP gibi isimler de veriliyor. Temeli eski ve karmaşık ilkelere dayanan bu terapi metodu, günümüzde klasik tıbbın yanında yavaş yavaş yerini almakta.. İşte en çok tanınan tıbbî bitkilere ve kullanıldıkları durumlara birkaç örnek :
Midedeki ekşime ve yanmalar > Lahana, Kimyon, Melisa, Nane, Meyankökü…
Depresyon > Kılıçotu çayı
İshal > Böğürtlen ve Ayıüzümü çayı
Mide-barsak yangısı > Prinç suyu, Ayıüzümü çayı
Diş ağrısı > Karanfil , küçük Hindistan cevizi
Ateş > Ihlamur çayı, Mürver çayı
Yorgunluk > Centiyan, Kuşburnu ve Biberiye karışımından yapılan bir çay
Uykusuzluk > Ihlamur çayı, Papatya çayı, Portakal çiçeği çayı, Kediotu çayı
Ağız kokusu > Çin anasonu bonbonu, Sodyum bikarbonat
Sinüzit ve nezle > Kekik veya Biberiye buğusu (kaynatarak içine çekmek yoluyla )
Öksürük > Sinirotu, Mürver, Aslankuruğu ya da Sarmısak şurubu, Kekik çayı veya şurubu, Anason çayı, Çuhaçiçeği çayı

" Acı çok şeyler tattım, ama hiçbiri istemek’ten daha acı değil "
Arap atasözü

La Mini Gazette / Juin 2009

« La nature qui ne nous a donné qu’un seul organe pour la parole, nous en a donné deux pour l’ouïe, afin de nous apprendre qu’il faut plus écouter que parler. » Proverbe turc

“Plantez un arbre pour vous et vos bien-aimés”
un jeune arbre = 5€
Depuis des siècles, la Turquie subit une érosion liée à la déforestation. Les experts essayent en vain d’alarmer la population sur les faits de l’érosion qui, dans un futur proche pourront transformer ce pays en un desert. La plus grande contribution qu’on peut faire pour la Turquie? C’est d’y planter des arbres partout. Pour empêcher qu’elle devienne un desert et qu’elle perde ses ressources naturelles, soutenez la Fondation pour la Lutte contre l’Erosion et l’Arborisation de la Turquie TEMA ! Pour vos dons:
Türkiye İş Bankası Levent Şubesi
Hesap no: 822350

LA FÊTE DE L’ÉTÉ À SCHILTIGHEIM OUEST
Le Collectif des Associations du Quartier Ouest de Schiltigheim dont Aderscis est l’un des membres fondateurs célébrera,
Le samedi 6 juin 2009
à partir de 14h

Sur la Place de la Trinité
(68 Rte de Général de Gaulle)
l’arrivée de l’Eté. Il y a de tout dans cette fête: barbecue, boissons, gâteaux, jeux, musique… Les recettes de cette fête seront reversées au Collectif qui s’occupe des demandeurs d’asile CASAS. Pour passer du bon temps et soutenir CASAS, n’oubliez pas de venir en famille !
UN PAS GÉANT POUR L’ENVIRONNEMENT ?
Le Président OBAMA a annoncé le mardi 19/05 des mésures draconiennes contre la pollution automobiles aux EUA. La réduction des émissions de gaz à effet de serre de 20% d'ici à 2016, construction d’automobile moins polluantes et moins gourmandes (en privilégiant les hybrides et l’essence et avec une consommation de 6 lt/100km en moyenne). Cela présente 55 millions de véhicules en moins sur les routes... Ces mesures qui sont censé réduire les émissions de gaz à effet de serre, créeront des emplois verts et équivaudraient à la suppression de 194 centrales au charbon.
« LE MIROIR DE L’HOMME EST SON ACTE, PEU IMPORTE LES PAROLES !»
Dès que je trouvais du temps et lorsque la nostalgie du pays me pinçait le cœur, j’aimais regarder les chaînes turques. Mais ces derniers temps, je n’en ai plus tellement envie. Quelle que soit la chaîne qu’on regarde, il n’y a que des programmes d’information, de santé et même de musique aux contenus religieux... On invite pour presque tous les sujets un conseiller religieux et on lui demande d’interpréter tel ou tel sujet selon l’İslam.
Il y a quelques temps, je regardais la chaîne française. Une info flash : en Irlande, dans un foyer pour enfants dirigé par des religieux, de nombreux enfants entre 1930 et 1990 auraient subi des attouchements sexuels et des viols. J’ai pensé soudain aux religieux bien malins qui, au moyen âge, vendaient la clé du paradis aux chrétiens ignorants et puis ceux de l’époque ottomane qui profitaient de la population extrêmement pauvre en pratiquant la magie noire et en retirant des intérêts personnels... Quand nous réveillerons-nous ?
Quand comprendrons-nous que la religion est une affaire personnelle entre l’Homme et le Dieu et qu’on ne pourra tromper ni soi, ni Dieu mais que les autres en faisant semblant et avec des mensonges ?
Je ne sais pas pour vous, mais moi j’ai plus peur de l’IGNORANCE que de la sécheresse en Turquie, de la crise économique ou du conflit turco-kurde.
Où allons-nous ?!... A.Meynioğlu"
"On jouit moins de tout ce qu'on obtient que de ce qu'on espère. " J.-J. Rousseau

Tu es pieux et tu parles toujours de la religion
Tu me dis sans cesse que je suis païen et atéiste,
Moi, je suis comme je me montre.
Et toi, es-tu comme tu parais ?
Omar KHAYYAM, poète et scientifique persan
(Nisapur, 12e siècle)
La Fête du Quartier dans les ECRIVAINS!
Le Samedi 27 Juin 2009
à partir de 10h ...

Organisée par le CSF Victor Hugo en partenariat avec le Conseil du Quartier, Aderscis, Jeep et d’autres associations, la Fête du Quartier aura lieu cette année sur le stade de Lamartine (en face de l’Opus) à Bischheim. Lors de cette journée qui commencera avec une braderie à partir de 10h, des boissons, des gâteaux, des merguez etc. seront mis en vente. Il y aura aussi des jeux pour les enfants et les adolescents. A partir de 18h, un Forum se tiendra sur le réaménagement du Quartier des Ecrivains où les travaux de divers ateliers seront exposés. http://centrevictorhugo.blogspot.com/
L’éco-consommation planétaire :
un changement dans les mentalités ?

Habitat, transport, alimentation et biens de consommation, les comportements des habitants de cette planète sont-ils plus respectueux de l’environnement ? Les résultats de l’enquête menée dans 17 pays par le National Geographic montrent des évolutions positives entre 2008 et 2009 pour l’énergie et les ressources domestiques, notamment en Espagne, Allemagne, France et Australie.
A l’échelle mondiale, ce sont toujours les pays en voie de développement, Chine, Inde et Brésil qui ont les meilleurs scores, c’est-à-dire dont les habitudes de consommation ont le moins d’impacts environnementaux. Sans surprise, les consommateurs américains et canadiens restent les mauvais élèves.
Plus de la moitié des 17 000 consommateurs interrogés à travers le monde s’avouent néanmoins « très préoccupés par les questions environnementales », seulement 17 % s’en désintéressent.
(Univers Nature, 22.05.2009)

Petit-déjeuner convivial au Centre Victor Hugo:
Les bénévoles d’ADERSCIS au fourneau !
Döne, Fatma, Gülizâr, Cevriye, Derya, Rina ...
Les femmes turques étaient encore une fois au fourneau lors du petit-déjeuner organisé le Dimanche 17 mai 2009, par le CSF Victor Hugo et auquel, comme chaque année, notre association a participé avec des gœzlémés... Nos femmes bénévoles ont conquis les invités avec les gœzlémés au fromage et à la viande hachée qu’elles ont confectionné sur place.De nombreuses personnes ont participé à ce petit-déjeuner qui devient de plus en plus fréquent et qui permet aux habitants -de toute origine- du Quartier des Ecrivains, d'échanger entre eux et aussi de rencontrer les responsables locaux et associatifs de Bischheim et de Schiltigheim autour d'un petit-déjeuner convivial.
Bordeaux champion !
Dix ans après le sacre de 1999, les Girondins de Bordeaux, victorieux à Caen sur le score de 1-0, retrouvent le titre de champion de France. L'Olympique de Marseille finit deuxième malgré sa victoire 4 à 0 face à Rennes. Bordeaux est devenue la première équipe à signer 11 succès d'affilée en championnat dans l'histoire! L’antreneur de l’équipe bordolaise ? Laurent BLANC, 42 ans, ancien footballeur qui avait joué dans l’équipe nationale, vainqueur de la Coupe du Monde en 1998 et connu pour son baiser sur la tête de Barthez !
L'HOMÉOPATHIE :
PLANTES MEDICINALES

Médecine douce, alternative, parallèle… les appellations ne manquent pas pour décrire l'homéopathie. Cette méthode thérapeutique repose sur des principes anciens et complexes. Aujourd'hui, elle conquiert progressivement sa place aux côtés de la médecine classique. Voici qqs exemples aux plantes médicinales les plus connues :
Aigreurs ou brûlures d'estomac > chou, cumin, mélisse, menthe, réglisse…
Dépression > tisane de millepertuis
Diarrhée > tisane de ronce et de myrtille
Gastro-entérite > eau de riz, tisane de myrtille
Douleurs dentaires > clous de girofle, noix de muscade
Fièvre > tisane de tilleul, décoction de tilleul, tisane de sureau
Fatigue > tisane de fatigue (gentiane, églantier et romarin)
Insomnie > tisane de tilleul, tisane de camomille, tisane des fleurs d'oranger, tisane de valériane
Mauvaise haleine > bonbon de badiane, bicarbonate de soude
Sinusite et rhume >inhalation de thym, inhalation de romarin
Toux >sirop de plantain, sirop de sureau, sirop de bouillon blanc, sirop d'ail, tisane ou sirop de thym, tisane pectorale, tisane d'anis, tisane de primevère
" J'ai goûté bien des substances amères, et nulle ne l'est plus que de demander. "
Proverbe Arabe

jeudi, mai 07, 2009

Mini Gazete / Mayis 2009

« Doğanın konuştuğunu ve insanoğlunun onu dinlemediğini bilmek ne acıklı bir şey ! » Victor Hugo

Çocuklarımız bizi suçlayacaklar…
Alsace Nature Derneği ilgilenen herkesi, 25 Mayıs 2009 Pazartesi günü saat 20’de Schiltigheim’daki Cheval Blanc sinemasında gösterilecek Jean-Paul JAUD’un « çocuklarımız bizi suçlayacaklar » filmini seyretmeye, filmin akabinde ise kısa bir tartışmaya katılmaya davet ediyor.
Fessenheim Nükleer Santrali
Alzas’ın en büyük gazetesi “DNA” okuyucuları nezdinde Fransa’nın en eski nükleer santrali olan ve Strazburg’a 75 km uzaklıktaki Fessenheim Nükleer Santrali hususunda bir anket gerçekleştirdi. DNA’nın sorusu ise :
« Uluslararası bir komisyonun olumlu çıkan bir teftiş raporuna rağmen, bu yıl 30. yılını kutlayan Fessenheim Nükleer Santrali’nin kapatılması gerektiğine mi inanıyorsunuz? » 2 915 kişinin oy kullandığı ankette :
-1943 kişi (oyların % 66’sı) santralin kapatılması için « EVET » yanıtını verdiler.
-874 kişi (oyların % 29’u) kapatmaya « hayır » dediler
-98 kişi (% 3) ise fikir beyanında bulunmadılar.

Diş sorununuz mu var ?!
Dişlerinizle ilgili tüm sorunlarınız için Strasbourg’ta sosyal sigortaya bağlı Diş Kliniği’ne başvurabilirsiniz. (muayene, protez vs.) Diş Kliniği’nde CMU complémentaire’den faydalananlardan diş bakımı ile diğer tüm işlemler için hiçbir şey talep edilmiyor. Adres : 21 rue de Genève 67000 Strasbourg
(Pazartesi’den Perşembe’ye 7.30’dan 12.30’a ve 13.30’dan 18’e kadar, Cuma 7.30’dan 12.30’a ve 13.30’dan 17’ye kadar)
03 88 76 86 66 numaralı telefonu arayarak RDV isteyiniz.
*Yanınızda CMU belgesini ve Carte Vital’i götürmeyi unutmayınız !
«KART ATOUT»
ATOUT CARTE, Öğrenci olmayan gençlerin CUS ve Strazburg’taki kültürel etkinliklerden düşük fiyatlarla ve tam anlamıyla yararlanabilmeleri için hazırlanmış bir kart.
Bu kartla herbir kültürel etkinlik için öngörülen fiyat 5,5 €.
Bu kartı, le TJP, le Maillon, le TNS, Pôle Sud, l'Opéra du Rhin, l'Orchestre Philharmonique de Strasbourg, Musica, Jazzd'Or, la Laiterie, la Choucrouterie, le Taps Scala, le Taps Gare, l'AMIA (Amis de la Musique sur Instruments Anciens), le Kafteur, le Théâtre Alsacien de Strasbourg, L'Illiade (Illkirch-Graffenstaden), Schiltigheim Culture, le Point d'Eau d'Ostwald, l'Espace Culturel de Vendenheim ve Oberhausbergen'de bulunan Le PréO' daki etkinlikler için kullanabilirsiniz.
Aşağıdaki sinemalara giriş Pazartesi’den Cuma’ya
(bayram günleri hariç ) bu kartla yalnızca 4 euros:
Odyssée, Star, Saint-Exupéry ve Ciné Vox
*Unutmayın ! 1 Nisan 2009’dan beri Strazburg’taki müzelere giriş, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 26 yaşın altındaki gençlerine ve fransız öğretmenlere bedava.
Konuşmayı öğrenmek için iki yıl ve susmayı öğrenmek için ise bütün bir hayat gerekli." çin atasözü
YENİ TRAFIK PLAKALARI
59 yıllık bir süreden sonra, eski oto plakaları yerlerini yenilerine bırakacaklar.
Bundan böyle trafik araçları, kendilerine ömür boyu tahsis edilecek bir numara alacaklar. Yeni plakalar üzerinde önce 2 harf, sonra 3 rakam ve sonra yine 2 harf bulunacak.
Bu plaka numarası, internette Ulusal Plaka Sistemiyle bağlantı kuracak olan satıcı tarafından geçici plakaya gerek kalmadan belirlenecek. Kalıcı plaka sahibi olan araçlar için bundan böyle, taşınma veya satış durumularında bile plakaların yeniden değiştirilmesine gerek kalmayacak. Amaç, araçların belirlenebilirliğini kolaylaştırmak ve çalınmış araç ticaretinin önüne geçmek. - 2008’de 130.000 -
Bu yeni sistem, yeni araçlar için hizmete girmiş durumda. Kullanılmış araçlar için ise 15 Haziran’ı beklemek gerekiyor. Kodlar, kronolojik bir sıralamayla ve otomatik bir sistemle verilecekler. İmtiyazlı bir muamele görmek artık mümkün değil yani. Buna karşılık, plaka numarasındaki 7 -harf ve rakam- haricinde, plakanın sağında yer alan il trafik numarası ile resmî bölge amblemini arzuya göre değiştirmek mümkün.
Çift amaçlı bu yeni uygulamada :
Önce idarî personelin çalışma sahalarını başka alanlara kaydırmak, sonra da, (bundan böyle turuncu renkte bastırılacak olan) araçların kafa kağıtlarının tahsisini azami ölçüde güvenli kılmak hedefleniyor.
Tabii daha sonra, adres değişikliklerini internet yoluyla valiliğe bildirmeyi unutmamak gerekiyor. Bu muamele ise, ilk 3 defa için ücretsiz olacak.

9 Mayıs 2009’da UGC Ciné Cité Avrupa’yı kutluyor : “ 4. yıl ”
Gelecek 9 Mayıs günü Avrupa Günü çerçe-vesinde, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çeşitliliğini temsil eden 27 film UGC Sinemalarında ve 6 büyük Avrupa şehrinde (Roma, Madrid, Paris, Lyon ve Strazburg’ta/UGC Ciné Cité Strasbourg Etoile) aynı anda vizyona girecekler.
Bu yolla UGC, sinemaseverlere Avrupa yapımı filmlerin zenginlik ve orijinalitesini tanıtmayı planlıyor. Bu filmler, orijinal versiyonla, alt yazılı olarak ve pekçoğu için “ilk defa” sinemaseverlere sunulacaklar.
27 ülke=27 film=5 € (sabit fiyat)
6-12 mayıs arası, İtalyan Sineması Haftası !
(Filmlerin tam listesini ve daha çok bilgiyi 15 Nisan’dan itibaren http://www.ugc.fr/ sitesinde bulabilirsiniz)
Çevre Konulu Sergi
J’écolo-mise adlı ve ADERSCIS, la Confédération Syndicale des Familles, l’Association LIVRES ve CSC Adolphe Sorgus tarafından hazırlanan bir dizi afiş, resim ve karikatür, 1-25 Nisan 2009 tarihleri arasında içlerinde E.LECLERC (eski ROND POINT ve SIMPLY (eski ATAC)’ın da bulunduğu Schiltigheim’ın değişik yerlerinde sergilendi.
Sergi, çevre sorunları hususunda yurttaşların dikkatlerini çekmeyi ve gençlerle çocukları bu projede buluşturmayı hedefliyordu. Sergide, çöplerin ayrılması ve değerlendirilmesi, bahçelerde bio-tarım, sağlık ve beslenme, enerji kaynaklarından tasarruf gibi konular işlendi...
31 Mart Salı günü, hepsi Ecrivains Mahallesi’nden çok sayıda genç ve yetişkin, hiç çekinmeden J’écolo-mise sergisini kurmakta dernek sorulmlularına yardım için Schiltigheim’daki E.LECLERC mağazasına geldiler.
Yeni grip A/H1N1’e dikkat!
Bu yeni gribin bulaşması özellikle hava yoluyla (yani öksürük, hapşırma, veya tükürük yoluyla) oluyorsa da virüsün eller veya nesneler yoluyla da bulaşması mümkün. Bu gribe yakalanmamak için, hasta bir kişiyle temasta bulunmamak, elleri düzenli olarak sabun ve/veya alkol-su karışımı bir eriyikle yıkamak gerekli. Şimdilik bu yeni virüse karşı bir aşı bulunmuş değil. Yeni aşının bulunabilmesi için birkaç hafta veya ay beklemek gerekebilir.
“Yarınlara Saklamak için Bugünden Savunmak”
17 Nisan 2009 Cuma günü ADERSCIS, Ailelerden sorumlu Sendika Konfederasyonu ile işbirliği içinde “Yarınlara Saklamak için Bugünden Savunmak” adı altında çevre konulu ve kamuya açık bir toplantı düzenledi. Schiltigheim/Bischheim Victor Hugo Aile ve Sosyal Merkezi’nde düzenlenen bu toplantıda, konuşmacılar farklı çevre sonunlarından bahsettiler,
çevreye verilen zararların azaltılması veya engellenmesi için çözümler önerdiler.
Konuşmalar arasında, Pedro GREFA'DEA’nın konuşması toplantıya katılanları hayli etkiledi. Amazonlardaki petrol kirliliğini işleyen bir video-klibin gösterimi sırasında, Ekvator’lu çevreci militan, Amazonlarda yaşayan, yerli halkın yaşam koşulları hakkında çok önemli bilgiler verdi. Amazon yerlileri nezdinde her geçen gün daha da öldürücü hale gelen kanser ile petrol kirliliği sebebiyle ekilmez ve yaşanmaz hale gelmiş toprakları terkeden yerliler, Pedro GREFA'DEA’nın konuşmasında yeralan ana temalardı.
Greenpeace ise dünyadaki ormanlık alanların yokedilmesi konusuna değindi. Greenpeace’in temsilcisi yaptığı konuşmada, Ormanların sürekliliği için, ahşap bazında alınan mobilya gibi eşyaların FSC (Le Forest Stewardship Council) patentli olmasına dikkat etmemiz gerektiğini belirtti.
WWF günlük hayattaki tüketim alışkanlıklarımızın Ekosisteme ne ölçüde zarar verdiği konusunu işledi.
Toplantıya katılan diğer konuşmacılar ise Bas-Rhin İl Genel Kurulu üyesi Andrée MUNCHENBACH, Schiltigheim Belediye Başkan Yardımcısı Danielle DAMBACH ve Schiltigheim Belediyesi encümen üyesi Jean-Marie KUTNER’di.
Dünya, insanların ihtiyacı olan herşeye sahip ama, açgözlülüklerine yetecek kadar değil ! Gandhi

la Mini Gazette / Mai 2009

« C'est une triste chose de songer que la nature parle et que le genre humain ne l'écoute pas » Victor Hugo

Nos enfants nous accuseront…
Alsace Nature invite tous ceux qui sont intéressés, à voir le film « Nos enfants nous accuseront » de Jean-Paul JAUD, ainsi qu’à un court débat qui le suivra le lundi 25 mai 2009 à 20h au Cheval Blanc à Schiltigheim.
La Centrale Nucléaire de Fessenheim
Le plus grand journal alsacien « les DNA » a fait auprès de ses lecteurs, une enquête concernant la Centrale Nucléaire de Fessenheim (la plus vieille centrale de France) qui est à 75 km de Strasbourg. La question posée par les DNA était:
« Malgré l'inspection positive d'une commission internationale, pensez-vous qu'il faille fermer la centrale nucléaire de Fessenheim qui fête ses trente ans ? » Parmi les 2 915 votants :
- 1 943 voix soit 66 % ont répondu « oui » pour la fermeture - 874 voix soit 29 %, ont dit « non » à la fermeture
- sans opinion : 98 voix soit 3 %

Problèmes de dents ? !
La clinique dentaire de la CPAM de Strasbourg vous accueille pour tous les soins dentaires (consultation, prothèses etc.) Les soins sont entièrement pris en charge pour les bénéficiaires de la CMU complémentaire.
Adresse :
21 rue de Genève 67000 Strasbourg
du lundi au jeudi de 7h30 à 12h30 et de 13h30 à 18h
le vendredi de 7h30 à 12h30 et de 13h30 à 17h
avec RDV en téléphonant au 03 88 76 86 66
*N’oubliez pas d’emporter avec vous votre Carte Vitale et votre attestation CMU !

« A T O U T C A R T E »
C’est une carte qui a été créée afin que les jeunes non-étudiants profitent pleinement de la richesse culturelle de Strasbourg et de la CUS à prix réduit.
Avec cette carte les spectacles sont à 5,5 € :
le TJP, le Maillon, le TNS, Pôle Sud, l'Opéra du Rhin, l'Orchestre Philharmonique de Strasbourg, Musica, Jaz d'Or, la Laiterie, la Choucrouterie, le Taps Scala, le Taps Gare, l'AMIA (Amis de la Musique sur Instruments Anciens), le Kafteur, le Théâtre Alsacien de Strasbourg, L'Illiade (Illkirch-Graffenstaden), Schiltigheim Culture, le Point d'Eau d'Ostwald, l'Espace Culturel de Vendenheim, Le PréO à Oberhausbergen.
Le cinéma est à 4 euros du lundi au vendredi (à l'exception des jours fériés) dans les salles suivantes: Odyssée, Star, Saint-Exupéry et Ciné Vox


*Il ne faut pas oublier que les entrées des musées de Strasbourg sont gratuites aux jeunes de moins de 26 ans de l'Union européenne et les enseignants français depuis 1er avril 09.


"Il faut deux ans pour apprendre à parler et toute une vie pour apprendre à se taire." Proverbe Chinois

NOUVELLES PLAQUES D’IMMATRICULATION
Après 59 ans d'existence, les vieilles plaques minéralogiques laissent leur place à des nouvelles.
Les véhicules obtiendront un numéro à vie, composé de deux lettres, trois chiffres et à nouveau deux lettres. Ces sept caractères seront attribués par le vendeur qui se connectera via Internet au système d'immatriculation national dès l'achat, sans recours à un numéro provisoire. Ensuite, que vous vendiez votre véhicule ou déménagiez ne changera pas votre plaque. L'objectif est d'assurer une meilleure traçabilité des voitures et d'éviter, notamment, le trafic d'automobiles volées - 130.000 en 2008-
Le système a déjà été mis en place pour les véhicules neufs, mais il faudra attendre le 15 juin pour les véhicules d'occasion . Les codes seront attribués par un système automatique, dans l'ordre chronologique. Plus question d'avoir droit à des traitements de faveur . Contrairement au reste de l'immatriculation, vous pouvez changer le numéro de département (situé sur la droite de la plaque, avec le logo officiel de la région surmontant le numéro du département) autant de fois que vous le souhaitez.
Le but est double : d'abord, affecter le personnel administratif à d'autres taches ; ensuite, sécuriser au maximum l'attribution des cartes grises, qui deviendront orange pour l'occasion.
Ensuite, il ne faudra pas oublier de signaler vos changements d'adresse à la préfecture par Internet. Une démarche gratuite les trois premières fois.

UGC Ciné Cité fête l’Europe le 9 mai 2009 : « 4ème édition »
Le 9 mai prochain, dans le cadre de la journée de l'Europe, 27 films illustrant la diversité des états membres de l'Union Européenne seront projetés en simultané dans les cinémas UGC implantés dans 6 grandes villes européennes symboliques qui sont Bruxelles, Rome, Madrid, Paris, Lyon et Strasbourg (UGC Ciné Cité Strasbourg Etoile)
UGC souhaite ainsi faire partager à ses nombreux spectateurs la richesse et l’originalité de la production cinématographique européenne, en présentant des films en version titrée et souvent en avant-première.
27 pays=27 films=5 € (tarif unique)
Hommage au cinéma Italien du 6 au 12 mai !
(Liste complète des films et infos disponibles à partir du 15 avril sur http://www.ugc.fr/)

L’exposition sur l’environnement

L’exposition intitulée J’écolo-mise préparée par ADERSCIS, la Confédération Syndicale des Familles, l’Association LIVRES et le CSC Adolphe Sorgus, a été mise en place du 1er au 25 avril 2009 dans différents endroits de Schiltigheim, dont E.LECLERC (ancien ROND POINT et SIMPLY (ancien ATAC).
L’expo avait pour but de sensibiliser les habitants sur la question environnementale et de faire participer les enfants et les jeunes à ce projet. Différents thèmes ont été traités lors de cette expo comme le tri, le traitement des déchets, bio-jardinage, santé et nutrition, les économies d’énergie...
Le mardi 31 mars, des adultes et des jeunes, tous habitants du quartier des Écrivains étaient venus sans hésiter pour prêter main forte aux responsables associatifs chargés de l'exposition J’écolo-mise, lors de son installation chez E .LECLERC à Schiltigheim.

Attention à la nouvelle grippe A/H1N1 !
La transmission du virus de cette nouvelle grippe se faisant principalement par voie aérienne (par le biais de la toux, de l’éternuement ou des postillons) mais pouvant également être transmis par les mains et les objets contaminés. Il faut éviter tout contact avec une personne malade, se laver régulièrement les mains au savon et/ou avec une solution hydroalcoolique. Pour l’instant, il n’existe pas de vaccin contre ce nouveau virus. Un délai de plusieurs semaines à plusieurs mois sera nécessaire pour que le vaccin soit disponible.


"Défendre Aujourd’hui, Pour Conserver Demain !”

Le vendredi 17 avril 2009, l'association ADERSCIS en partenariat avec la Confédération Syndicale des Familles, a organisé une réunion publique sur l'environnement intitulée "Défendre aujourd'hui, pour conserver demain !" Lors de cette réunion qui a eu lieu au CSF Victor Hugo de Schiltigheim/Bischheim, des intervenants ont parlé de divers problèmes environnementaux et ont proposé des solutions pour éviter ou réduire les dégâts ...

Parmi ces interventions, celle de Pedro GREFA'DEA, a créé une vive émotion auprès du public. Lors de la vision d'un clip sur la pollution pétrolière en Amazonie, le militant écologiste équatorien a donné des informations bouleversantes sur les conditions de vie des populations indigènes. Le cancer de plus en plus meurtrier auprès des habitants de l'Amazonie et les indigènes forcés à quitter leur territoire devenu incultivable et invivable à cause de la pollution, formaient l'essentiel de la thématique traitée par Pedro GREFA'DEA.
Greenpeace a traité le problème de la déforestation dans la monde. Il a été rappelé entre autre, l'importance de privilégier l'écolabel FSC (Le Forest Stewardship Council) dans l'achat des produits à base de bois (ex. meuble) pour garantir la gestion durable des forêts.
WWF a fait une explication de "l'empreinte écologique" qui est l’impact d’activités humaines sur les écosystèmes
Les autres intervenants de la réunion étaient :
Andrée MUNCHENBACH, la conseillère générale du Bas-Rhin, Danielle DAMBACH, l'adjointe au Maire de Schiltigheim et Jean-Marie KUTNER, le conseiller municipal de Schiltigheim.

"Le monde contient bien assez pour les besoins de chacun mais pas assez pour la cupidité de tous" Gandhi

mercredi, avril 22, 2009

mercredi, avril 15, 2009

Mini Gazete / Nisan 2009

Spécial "J'écolo-mise !"

« Ekoloji herşeyden önce kültürel bir sorundur. Çevreye saygı, günlük hayattaki
davranış ve alışkanlıklarımızda büyük değişiklikler yapmamızı gerektirir."
Nicolas Hulot
OGM nedir ?
Genetiğinin değiştirilmesi yoluyla kendisine doğanın vermediği bir özellik yüklenen bitki veya hayvana OGM (Organisme Génétiquement Modifié) ya da türkçeyle GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) denilir. Bu sonuç bitki veya hayvanın DNA’sı değiştirilerek elde ediliyor. Genetiği değiştirilmiş tarımda, kendilerine saldıran böcekleri öldürebilen “genetiği değiştirilmiş bitkiler” kullanılmakta.
Belirlenmiş bu hedefin ötesinde bu bitkiler ayrıca:
-Belirlenmiş hedefi aşarak, kelebekler gibi diğer yararlı böcekleri de zehirliyorlar.
-Topraktaki ekosistem için büyük bir tehdit oluşturuyorlar.
-Zararlı otları yoketmek için kullanılan ilaçlara dayanıklı hale geliyorlar. Dolayısıyla bu şekilde yapılan tarım:
* yabani otları öldüren ilaçların ekosistem üzerindeki zaralı etkilerini de beraberinde getirir.
*yabani otların yokolmasına ve bitki çeşitlerinin azalmasına sebep olur.
*Topraktaki yararlı bakteri oranını da azaltır.
Diyabet: Hasta sayısı hızla artıyor !
Fransa’da 2 milyondan fazla insan bu hastalıkla yaşıyor.
Bu hastalığın hızla artmasında sebep ne?
*yaşam koşullarının değişmesi (yerleşik düzene geçiş, fiziksel faaliyetlerin azalması) ve
*beslenme alışkanlıklarının değişmesi (daha çok hayvan yağı ve şeker, daha az sebze tüketimi)
Taze veya kuru soğan, sarmısak, pırasa… (sarmısakgiller)
Sağlığa yönelik faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış olan bu sebzeler, eski Mısırlılar tarafından da biliniyorlardı. Bu gıda maddeleri:
Oksitlenmeyi engellen, kanı akıcı kılan ve bakterilerin üremesini yavaşlatan etkileri var.
« çiğ veya pişmiş » istediğiniz kadar tüketebilirsiniz !
Ø Bu sebzeler, idrar söktürücü özelliğe sahipler. Suyun böbrekler yoluyla atılmasını kolaylaştırırlar.
Ø Kanı akıcı hale getirirler ve böylece pıhtılaşmasına engel olurlar.
Ø Kötü kolestorolü azaltırlar.
Ø Oksitlenmeyi engelleyici özelliğe sahiptirler. Bu sebeple kansere ve damar hastalıklarına karşı mücadelede çok önemli bir rol oynarlar.
Çevre konulu bir toplantı
Çevre sorunları sizi ilgilendiriyor mu?
Gezegenimizin geleceği hususunda endişeli misiniz?
Bu konuda, dernek temsilcilerine veya yerel idarecilere yönelteceğiniz sorularınız mı var ?
O halde, çevre konulu ve ADERSCIS tarafından düzenlenen bu toplantıya mutlaka gelmelisiniz ?
17 Nisan 2009 Cuma günü
Victor Hugo Aile ve Sosyal Merkezi’nde
saat 18’30’da
Aracınızın vidanjını (yağ değişimini):
*Mesleki uzmanlar vasıtasıyla
*Ve bu konuda yetkili olan mahallerde yaptırın
Temiz Vidanj Operasyonu’na katılmanın, çevrenin korunmasında gerçekten etkili olan araçlardan biri olduğunu unutmayın.
Eti ölçülü bir şekilde tüketmek, doğa üzerindeki olumsuz etkilerini azaltamaya yardımcı olabilir!
Ø Hayvan yetiştiriciliği önemli oranda tahıl, su, fosil enerji ve ekilebilir toprak israfına neden olmakta.
Ø ABD’de, tahıl hasılatının yarısından fazlası, hayvanları beslemek için kullanılıyor.
ØOrmanlık araziler gün geçtikçe artan bir şekilde, (bu hayvanları beslemeye yarayacak tahıl üretiminde kullanılacak) ekim alanları elde etmek üzere yakılarak yokediliyor.
Ø Bugünkü tarımcılığın bu şekilde devam etmesi halinde, Amazon ormanlarının % 40’ı 2050 yılına kadar yokedilmiş olacak.
Ø Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın bir raporuna göre, hayvan yetiştiriciliği, tüm ulaşım araçlarından daha çok (iklimin ısınmasına sebep olan) sera gazı üretmekte.
Küvette banyo yapmak yerine kısa süreli duşlar almayı tercih ediniz.
Bu, yılda 403 € tasarruf etmenizi sağlar. (Duş alırken yaklaşık olarak 50 litre su ve banyo esnasında da 200 litre su kullanıyoruz !)
Evde kirliligin önüne geçmek !
Ø Evin düzenli olarak havalandırılması gerekir.
Ø Yeşil bitkiler yoluyla hava kirliliğinin önüne geçmek mümkündür.
Ø İç dekor ve mobilyada, çevreye ve insan sağlığına zararlı olmayan maddeler tercih edilmelidir.
Yeşil bitkiler’in hava kirliliğine karşı mücadelede en etkili faktörler oldukları biliniyor. Evinizin havasını arındırmak için, evinizi küçük bir bahçeye dönüştürmelisiniz...
Bitkilerin soludukları kirli hava, daha sonra oksijen olarak çıkar. Yani kirli hava temizlenir.
Buna paralel olarak bitkiler su buharı üreterek « terlerler». Böylece evdeki nem oranını da dengelerler.
Buna karşı, yatak odalarında bitkilerin bulundurulmaması tavsiye edilir. Zira geceleri, yeşil bitkiler oksijen soluyarak CO² üretirler. Havayı arındırıcı bitkilere birkaç örnek :
Ficus, Aloe Vera, Kaktüs, Anthurium, Philodendron, Phœnix , Rhapis, Beaucarnea, Benjamina, Areca…
Elektirik faturanızı hafifletin !
Bunun için:
-Gün ışığından azami şekilde faydalanın.
-Bir odadan çıkarken ışığı söndürmeyi unutmayın.
-Lambalarınızın gücünü (W) ihtiyacınıza göre belirleyin. Ekonomik lambaları seçin (halojen lambalardan kaçının !)
-Birkaç saatliğine evden ayrılıyorsanız radyatörünüzü kısmayı ve birkaç günlüğüne evden ayrılıyorsanız tamamiyle söndürmeyi unutmayın.
-Elektrikli soba evlerin elektirik üretiminin %40’ını oluşturmakta. İsrafın önüne geçebilmek için, radyatörlerinizi oturma odalarında 19° ve yatak odalarında 16° dereceye ayarlayın (gece)
-Kışın, evinizi havalandırmak için pencerelerinizi açın, ama çok uzun bir süre için değil: 15 dakika evinizi havalandırmak için yeterli.
-Pencerelerinizin izolasyonunu (hava geçirmezliğini) kontrol edin.
Ekolojik (çevreye saygılı) bir tüketim için :
*Plastik torbaları, reklam gazeteleri ve kağıtlarını, tek kullanımlık dozetleri, eşantiyon olarak dağıtılan veya çok ambalajlı ürünleri almaktan kaçınırım .
*Kağıtları arkalı önlü, temizlik maddelerini belirtilen miktarda, ev araç ve aletlerinin düzenli bakım ve onarımını yaptırmak yoluyla ömürlerini uzatarak akıllıca ve daha iyi kullanırım.
*« Écolabel ve écorecharge », toptan, konsantre veya kiloyla ürün almayı tercih ederim.

vendredi, avril 03, 2009

la Mini Gazette / Avril 2009

« L'écologie est aussi et surtout un problème culturel. Le respect de l'environnement
passe par un grand nombre de changements comportementaux. » Nicolas Hulot


Qu’est-ce qu’un OGM?
C’est une plante, un animal etc. dont on a transformé le patrimoine héréditaire afin de le doter de propriétés que la nature ne lui a pas attribuées, résultat obtenu par manipulation des ADN.
Les cultures transgéniques, dites résistantes aux insectes, ont pour fonction de tuer les nuisibles spécifiques qui attaquent les cultures.
Outre leur nocivité ciblée, elles sont aussi :
-Toxiques pour des organismes non ciblés, comme les papillons
-Toxiques pour des insectes bénéfiques.
-Une menace pour les écosystèmes du sol
-La culture de plantes tolérantes à un herbicide
(TH) est associée :
*aux effets toxiques des herbicides sur les écosystèmes
*à la disparition de mauvaises herbes mais aussi à la diminution de la biodiversité
*à la réduction du nombre de bactéries du sol

Diabète : Une forte hausse de l’épidémie !
En France , ils sont plus de 2 millions de personnes à vivre avec cette maladie !
Quelles sont les causes ?
*le changement de mode de vie (sédentarité, manque d'activité physique) et
*le changement de mode d’alimentation (plus de graisses animales, plus de sucre et moins de légumes frais)

Oignon, échalote, ciboulette, ail, poireau… (les Alliacés)
Déjà connues des égyptiens, leurs effets bénéfiques sur la santé est scientifiquement prouvés. Il sont : antioxydants, fluidifiants sanguins, bactériostatiques
A consommer sans modération « crus ou cuits »
Toutes les alliacées sont diurétiques :
Ø Elles stimulent l'élimination de l'eau par les reins.
Ø Elles fluidifient le sang, évitent ainsi la formation de caillots.
Ø Elles favorisent la réduction du mauvais cholestérol.
Ø Elles ont un effet antioxydant : précieux alliés contre les cancers et les maladies cardiovasculaires.

Etes-vous préoccupé par les problèmes environnementaux et l’avenir de notre planète ?
A ce sujet, avez-vous des question à poser à des responsables locaux ou associatifs ?
Alors vous devez venir à la réunion publique sur l’environnement organisée par ADERSCIS et qui aura lieu le 17 avril 2009
au CSF Victor Hugo à 18h30


Penser à faire effectuer le vidange de votre véhicule
*par des professionnels,
*dans des centres agréés
Participer à l'Opération Vidange Propre est un moyen d'agir efficacement pour la préservation de l'environnement.
Consommer de la viande de manière modérée
permet de réduire considérablement son empreinte écologique !
Ø l'élevage du bétail entraîne un gaspillage très important de céréales, d'eau, d'énergie fossile et de terres cultivables.
Ø Aux États-Unis, plus de la moitié des récoltes de céréales sert à nourrir le bétail.
ØDe plus en plus de forêts sont déboisées pour faire place à des champs dont la seule utilité est de produire des céréales destinées à l'alimentation animale.
Ø 40% de l'Amazonie seront détruits d'ici 2050 si les tendances actuelles de l'expansion agricole se maintiennent.
Ø Selon un rapport de l'ONU, l'élevage émet plus de gaz à effet de serre que tous les transports réunis.

Pensez à prendre plutôt des douches courtes que des bains. Cela vous fera économiser jusqu’à 403 €/an. (Nous consommons à peu près 50 litres d’eau en prenant une douche et 200 litres d’eau lors d’un bain !)

Pour éviter la pollution à la maison ...
Il faut :
Ø Une aération régulière
Ø Combattre la pollution par les plantes
Ø Utiliser des matériaux de construction et de décoration respectueux de l'environnement
Les plantes possèdent des capacités dépolluantes qui ont été mises en évidence. Pour purifier l'air de votre maison, transformez-vous en jardinier d'intérieur...
L’air absorbé est rejeté principalement sous forme d'oxygène, tandis que les composés nocifs ont été en grande partie assimilés.
Parallèlement, les plantes « transpirent », produisant une vapeur d'eau qui permet aussi d'améliorer le degré d'humidité du logement.
Il est déconseillé d'installer des plantes dans les chambres à coucher, les végétaux rejetant davantage de CO2 durant la nuit.
Voici quelques exemples aux plantes dépolluantes :
Ficus, Aloe Vera, Cactus, Anthurium, Philodendron, Phœnix , Rhapis, Beaucarnea, Benjamina, Areca…

Réduisez votre facture d’électricité !
-Profitez au maximum de la lumière du jour
-N'oubliez pas d'éteindre la lumière en sortant d'une pièce éclairée
-Adaptez la puissance de vos lampes à vos besoins et optez pour les lampes basse consommation, (évitez les halogènes !)
-Pensez à baisser le chauffage quand vous sortez plusieurs heures de chez vous et à l'éteindre complètement si c'est pour plusieurs jours
-Le chauffage électrique représente 40% de la consommation en électricité des particuliers. Pour faire la chasse au gaspillage, programmer vos radiateurs ou la chaudière à 19°C pour un séjour, 16°C pour une chambre (la nuit)
-En hiver, ouvrez vos fenêtres pour aérer votre maison, mais pas trop longtemps : 15 minutes suffisent amplement
-Vérifiez l'isolation des fenêtres


Pour une éco-consommation :
*J’évite d’en prendre : Sac jetables, publicités dans ma boîte aux lettres, mono-doses, gadgets, produits suremballés.
*J’utilise mieux : Papiers recto/verso, juste dosage des produits, entretien et réparation pour allonger leur durée de vie.
*Je préfère : Écolabels et écorecharges, produits robustes, produits concentrés, en vrac, gros conditionnements.

vendredi, mars 06, 2009

la Mini Gazette / Mars 2009

Au fur et à mesure que nous nous dirigeons vers nos rêves, nous nous dirigeons vers notre divinité. (Julia Cameron)

Déclaration Universelles des Droits de l’Homme
Article 22 : « Toute personne, en tant que membre de la société, a droit à la sécurité sociale ; elle est fondée à obtenir la satisfaction des droits économiques, sociaux et culturels indispensables à sa dignité et au libre développement de sa personnalité, grâce à l’effort national et à la coopération internationale, compte tenu de l’organisation et des ressources de chaque pays. »
« Soyons lucides, aucun pays ne respecte ces droits, mais ce n’est pas une raison pour ne pas dénoncer avec véhémence que des Etats, le nôtre en particulier, sont dans l’illégalité. C’est ça être citoyen ! » (Liliane Amoudruz, Présidente d’honneur d’Espaces Dialogues)
Pour info : La seule arme de la Commission des Droits de l’Homme en cas de violation d’un de ces Droits ? Le vote d’une résolution de condamnation ! Ca ne fera pas trembler les Etats !

Le Concours de Culture Générale
intergénérationnel
Le vendredi 6 Mars 2009
à 18h30
au CSF Victor Hugo / Schiltigheim-Bischheim
Pour toutes tranches d’âge :
12-15ans / 16-25ans / 26-59ans / 60 ans et +
Vous pouvez participer en tant que compétiteur (en appelant le 03 88 62 14 13 ou vous adressant à l’accueil du Centre) ou spectateur. Un dîner sera offert à tous les compétiteurs du Concours, par un restaurateur généreux de Schiltigheim.
Venez nombreux !

Un enfant de 1 an passe en moyenne une heure par jour devant la télévision. Il voit 40 000 publicités pendant cette année. Il commence à être sensible aux marques que ses parents achètent dès l'âge de 2 ans. A 6 ans, il a 97% de chances d'avoir déjà acheté des produits présents dans des publicités qu'il ait vu.

ADERSCIS vous invite à une soirée poétique et musicale autour de
YUNUS EMRE
au CSF Victor Hugo
Schiltigheim-Bischheim
Le vendredi 20 Mars 2009 à partir de 20h, une soirée poétique et musicale sera consacrée à Yunus EMRE, poète populaire et humaniste anatolien du 14e siècle. Des poèmes en turc et en français seront lus accompagnés d’une musique soufie avec ney et saz. A la fin de la soirée un buffet sera mis à disposition des invités. Venez nombreux pour assister à cette soirée de ce grand poète qui reste inoublié et adopté par toutes les communautés !


Du nouveau sur la maladie de Parkinson !
De récents travaux ont montré la responsabilité de certaines cellules du système immunitaire dans l’activité de la maladie de Parkinson. Les personnes prenant quotidiennement des anti-inflammatoires présenteraient un risque diminué de développer la maladie…
La maladie de Parkinson débute généralement entre 55 et 65 ans mais de 5 à 10 % des patients sont atteints encore plus jeunes (entre 30 et 55 ans).
Les symptômes :
détérioration de la mémoire, tremblements des membres au repos, rigidité musculaire, troubles du sommeil, de la parole et de l'écriture…

En France, la maladie de Parkinson touche près de 100 000 personnes avec environ 8 000 nouveaux cas par an.

Ceux qui se posent et émigrent de ce monde éphémère
Ne parlent, ni ne donnent de nouvelle.
Ceux sur lesquels poussent des herbes de toutes sortes
Ne parlent, ni ne donnent de nouvelle.

Sur certains, poussent les arbres,
Sur la tête de certains jaunissent les herbes.
Certains sont innocents, certains beaux, vaillants,
Ne parlent, ni ne donnent de nouvelle.
…….
Yunus Emre, poète du 14e siècle

Le syndrome d’intolérance aux champs électromagnétiques
Lignes à haute tension, électroménager, téléphonie mobile, WiFi, les champs électromagnétiques qui traversent notre environnement quotidien inquiètent de plus en plus. L’électro-hypersensibilité devient un véritable problème de santé publique. Manifestations cutanées, rougeurs, picotements, sensations de brûlure, jusqu’à des excès de fatigue, des nausées, troubles digestifs, maux de tête ou autres difficultés de concentration sont des symptômes observés. 3,5 % des personnes interrogées en France sont « électro-sensibles ». (Univers Nature)

BREVES…
* Une étude scientifique accuse le désherbant le plus vendu au monde, le Round Up de l’Américain Monsanto, d’être dangereux pour la santé, même à des doses infimes (dilué 100.000 fois, il serait encore capable de tuer des cellules humaines en quelques heures !)
* En région parisienne, des services de restauration rapide utilisent à l’insu de leurs clients des produits alimentaires à base de soja OGM, en contradiction avec le règlement de l’Union Européenne (mis en application en avril 2004.)
* En Europe, sur les 52.000 installations industrielles soumises à la Directive IPPC (*), 4.000 d’entre elles n’ont pas d’autorisation légale et rien ne garantit qu’elles réduisent leurs émissions polluantes. (*Directive relative à la prévention et à la réduction intégrées de la pollution)
*L’alimentation est le premier vecteur des maladies transmises de l’animal à l’homme. Outre les infections à Campylobacter et à Salmonella, la listériose affiche un taux de mortalité élevé de 20 %. Particulièrement dangereuse chez les femmes enceintes, on la trouve le plus souvent dans les poissons fumés, des produits à base de poissons ou réalisés à partir de viande et de fromages.
*En France, les réformes concurrentielles et la disparition des tarifs réglementés préparent une explosion des prix de l’électricité à celle observée sur le marché des entreprises entre 2004 et 2006, où le mégawatt/heure est passé, en moyenne, de 28,10 à 49,30 euros en période creuse, et de 37,50 à 69,30 euros en période pleine. Ça promet ! (Le Courrier de Genève)
* La consommation électrique mondiale des consoles de jeux représente, à elle seule, 16 milliards de KMh par an (soit la consommation d’une ville de 1,2 millions d’habitants !) Par ailleurs, si Internet continue son développement actuel, il représentera, dans 20 ans, une consommation électrique équivalente à l’ensemble de nos activités actuelles. On débranche ? (source : Silence)

Pour la Journée mondiale de la Femme,
le CSF Victor à Schiltigheim propose un programme bien chargé pour les femmes, entre 9 et 13 mars. N’oubliez pas de demander une brochure !

Ce que vous devez savoir sur l’industrie de la viande
La viande des animaux en élevage intensif est toxique.
En effet, elle contient souvent les substances suivantes :
« des pesticides, engrais chimiques (dans les aliments du bétail), antibiotiques, tranquillisants, anti-parasitaires, OGM (organismes génétiquement modifiés), hormones de croissance … » (Source : Intelligence Verte)
De plus en plus de forêts sont déboisées pour faire place à des champs dont la seule utilité est
de produire des céréales destinées à l'alimentation animale. Un rapport récent du journal scientifique "Nature" annonce que 40% de l'Amazonie seront détruits d'ici 2050 si les tendances actuelles de l'expansion agricole se maintiennent. (source:fr.ekopedia.org)

Le saviez-vous ?
*De tous les appareils ménagers, les sèches-linge sont les plus grands consommateurs d'énergie. Un sèche-linge consomme en moyenne 500 kWh par an (2 à 3 fois plus qu'un lave-linge).
*On pense que le yaourt est une invention des Turcs d'Asie centrale, toutefois il existait déjà (il y a 4500 ans de cela) des produits laitiers fermentés dans d'autres cultures.
*Selon l'ADEME, chaque français jette 17 kg de textile par an dont 9 kilos de vêtements. Seul le 1/6 de ces textiles est collecté pour être réutilisé.
*En Allemagne, durant les 10 dernières années, 10% des toits ont été végétalisés. Un système de points accorde une réduction de taxe environnementale aux promoteurs immobiliers qui utilisent les toits végétaux.

Mini Gazete / Mart 2009

Hayallerimizi gerçekleştirme yolunda attığımız her adımda, mükemmelliğe her an biraz daha yaklaşmış oluruz. (Julia Cameron)

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
22. madde : « Herkesin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe hakkı vardır. Ulusal çabalarla ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütlenmesine ve kaynaklarına göre herkes, onur ve kişiliğinin serbestçe gelişimi için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir. »
« Harbî olmak gerekirse, hiçbir ülke bu haklara saygı göstermiyor. Ama bu, içinde Fransa’nın da olduğu tüm devletlerin yasaya aykırı davrandıkları gerçeğini şiddetle haykırmaya engel olamaz. Yurttaş olmak bu mu ?» (Liliane Amoudruz, Espaces Dialogues Onur Başkanı )
Bilgi için : Bildiride belirtilen haklara aykırılık hâlinde İnsan Hakları Komisyonu’nun sahip olduğu tek silah mı ? Yasaya aykırı davranan devleti uyarma ve kınama cezası! Bu da, ilgili devletleri titreten bir ceza değil maalesef !

Her yaştaki insana açık…

Kuşaklararası GENEL KÜLTÜR YARISMASI6 Mart 2009 Cuma günü saat 18.30’da
Schiltigheim-Bischheim
Victor Hugo Aile ve Sosyal
Merkezi’nde
(
12-15 yaş /16-25 yaş/26-59 yaş/ 60 yaş ve üstü)
03 88 62 14 13 numaralı telefonu arayarak veya Merkezin danışma bürosuna başvurarak yarışmacı ya da izleyici olarak katılabilirsiniz Yarışmaya katılacak tüm yarışmacılara, Schiltigheim’lı cömert bir restorancı tarafından bir de yemek sunulacak. Kalabalık gelin!

1 yaşındaki bir çocuk, hergün ortalama olarak bir saatini televizyon önünde geçiriyor. Bu bir yıl içinde 40 000 kadar reklam izliyor. Ana-babasının 2 yaşından itibaren almaya başlayacağı markalara duyarlı olmaya başlıyor bu arada. 6 yaşında ise, televizyon reklamlarında görmüş olduğu ürünleri satın almış olma şansı % 97 oranında.


ADERSCIS hepinizi,
müzikli ve şiirli bir YUNUS EMRE gecesine davet ediyor…

Schiltigheim-Bischheim
Victor Hugo Aile ve Sosyal Merkezi’nde...


20 Mart 2009 Cuma günü saat 20.00’den itibaren, 14.yy’da yaşamış Anadolu’nun büyük halk şairi ve hümanisti Yunus EMRE onuruna müzikli ve şiirli bir gece düzenlenecek. Yunus’a ait şiirler Türkçe ve Fransızca olarak, ney ve sazla icra edilecek bir tasavvuf müziği eşliğinde okunacaklar. Gece sonunda gelenlere ücretsiz olarak açık bir büfe sunulacak. Tüm toplumlarca benimsenmiş bu unutulmaz şairin anısına düzenlenen geceye katılmayı sakın unutmayın !


Parkinson hastalığı ile ilgili bir haber!
Yapılan son araştırmalar, bağışıklık sistemindeki bazı hücrelerin Parkinson hastalığınin ortaya çıkmasına sebep olduğunu ortaya çıkardı. Düzenli olarak yanma ve iltihaplanmalara karşı (anti-inflammatoires) ilaç alan kişilerde bu hastalığın ortaya çıkma şansının daha az olduğu da tespit edildi…
Parkinson hastalığı genellikle 55 ve 65 yaşları arasında başlasa da, hastaların % 5-10’unun bu hastalığa daha erken yakalandıkları belirtiliyor (30- 55 yaş).
Hastalığın belirtileri :
Hafıza kaybı, hareketsizlik durumundayken bile vücut organlarının titmesi, kasların gerilmesi, uyuma, konuşma ve yazmada sorunlar...

Fransa’da 100 000 kadar kişi Parkinson hastası olup, bu listeye her yıl yaklaşık olarak 8 000 yeni hasta eklenmekte.

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler.

Kiminin üstünde biter ağaçlar,
Kiminin başında sararır otlar,
Kimi mâsum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler.

....
Yunus Emre, 14.yy halk şairi

Elektromanyetik dalgalara dayanmazlık belirtileri
Yüksek voltajlı elektrik hatları, elektrikli ev aletleri, cep telefonu, WiFi, günlük hayatımızın her evresinde karşılaştığımız elektomanyetik dalgalar her geçen gün daha da endişe verici boyutlara ulaştı. Elektomanyetik dalgalara aşırı hassasiyet, kamu sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eder hale geldi. Başlıca belirtiler arasında cilt sorunları, kızarıklıklar, uyuşma, yanma, aşırı yorgunluk, bulantı, hazımsızlık, başağrısı, konsentrasyon problemi sayılabilir. Fransa’da, ankete tabi tutulanların %3,5’u elektromanyetik dalgalara dayanamayacak derecede aşırı hassas olduklarını vurguluyorlar. (Univers Nature)

KISACA…
*Bilimsel bir araştırma, dünyada en çok satılan yabani otlarla mücadele ilacı olan ve Amerikan Monsanto’ya ait Round Up’un çok küçük dozajlarda kullanılsa dahi sağlığı tehdit ettiğini ortaya çıkardı. (suyla 1/100.000 oranında karıştırıldığında bile, birkaç saat içinde insan hücrelerini öldürebilme etkisine sahip!)
* Paris ve çevresinde hızlı restorancılık hizmeti sunanlar, Avrupa Birliği’nin yasal düzenlemelerine* aykırı davranarak, müşterilerinin haberi olmaksızın, içinde OGM’li soya bulunan gıda maddeleri kullanıyorlar. (*Nisan 2004’te girmiş bir yönetmelik)
*Avrupa’da IPPC(*) talimatına tabî olan 52.000 sınaî işletmeden 4.000 tanesinin bu konuda hiçbir yasal izni bulunmuyor. Ayrıca bu işletmelerce, kirliliğe sebep olan atıklarını azalttıklarına dair hiçbir garanti de verilmiyor. (*Kirliliğin indirgenmesi ve önlenmesine dair Talimat)
*Beslenme, hastalıkların hayvandan insana bulaşmasında en önemli faktör. Campylobacter ve Salmonella’nın sebep oldukları hastalıkların yanısıra Listériose, 20 %’lik yüksek bir rakamla ölüme sebebiyet veriyor. Hamile kadınlar için oldukça tehlikeli olan Listériose’a daha çok tütsülenmiş balık ile, balık, et ve peynir bazında imâl edilmiş ürünlerde rastlanıyor.


Yalancı dünyaya konup göçenler Ne söylerler, ne bir haber verirler Üzerinde türlü otlar bitenler Ne söylerler, ne bir haber verirler. Kiminin üstünde biter ağaçlar, Kiminin başında sararır otlar, Kimi mâsum, kimi güzel yiğitler Ne söylerler, ne bir haber verirler. …….
Yunus Emre, 14.yy halk şairi
*Fransa’da rekabete dayalı reformlar, yasaca belirlenmiş ücret tarifelerinin ortadan kalkması ve serbest piyasaya dönüş, elektrik fiyatlarında 2004 ve 2006’da görülen türden bir patlama hazırlıyor. O dönemde elektrik fiyatları -düşük tarifenin uygulandığı saatlerde- 28,10’dan 49,30 avroya ve –tam tarifenin uygulandığı saatlerde- de 37,50’den 69,30 avroya yükselmişti. Hepimizi zor günler bekliyor gibi ! (Le Courrier de Genève)
* Video oyunlarının dünya çapında toplam elektrik üretimi, tekbaşına yılda 16 milyar KMh’ı buluyor. (1,2 milyon insanın yaşadığı bir şehrin elektrik üretimi kadar !) Bununla birlikte, eğer Internet bu şekilde gelişmeye devam ederse, 20 yıl sonra, bugünkü toplam elektrik tüketimimize eş bir seviyeye varacak. Fişleri çeksek mi ne ?! (kaynak: Silence)


Et endüstrisi hususunda bilmeniz gerekenler

Endüstriyel çapta üretilen hayvan eti zehirli. Bu tip etlerde genellikle, böcek öldûrücü ilaç, hayvan yemi aracılığıyla kimyasal gübre, antibiyotik, sakinleştirici, parazit sökücü, OGM (genetiği değiştirilmiş organizmalar) ve büyüme hormonlarına rastlanmakta.(Kaynak:Intelligence Verte)

Her geçen gün daha fazla orman yokedilerek, yerini tarlalara bırakıyor. Bu tarlalar ekseriyetle hayvanları beslemeye yarayacak tahıl üretiminde kullanılıyor. "Nature" bilimsel dergisinin yakın tarihli bir araştırmasına göre, eğer tarım alanları bu şekilde genişlemeye devam ederse Amazon ormanlarının 40%’ı 2050’ye kadar yokolacak. (kaynak :fr.ekopedia.org)

Bunu biliyor musunuz ?
*Elektrikli ev aletleri içinde en çok elektrik tüketeni, çamaşır kurutma makinesi. Çamaşır kurutma makinesi ortalama olarak yılda 500 kWh (bir çamaşır makinesinden 2-3 kat daha fazla) elektrik tüketir.

*Yoğurdun Orta Asya türkleri tarafından bulunduğu sanılıyor. Bununla birlikte, Türklerden çok önce (4500 yıl önce) başka kültürlerde mayalı süt bazında mamüller mevcuttu.
*ADEME’ye göre, her Fransız yılda 9 kilosu giyim eşyası olmak üzere 17 kg tekstil maddesi atmakta. Bunların yalnızca 6’da 1’’i değişik şekillerde kullanılmak üzere değerlendiriliyor.
*Almanya’da, son 10 yıl içinde, ev çatılarının %10’u bitki örtüleriyle kaplandı. Getirilen bir puanlama sistemi, yapılarında vejetallerle kaplı çatıları kullanan gayrımenkûl yatırımcılarına çevre vergisinde indirim sağlıyor.


8 Mart, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla
9-13 Mart günleri arasında Schiltigheim Victor Hugo Aile ve Sosyal Merkezi kadınlar için
dopdolu bir program hazırladı.
Broşür istemeyi unutmayın !

vendredi, février 06, 2009

Mini Gazete / Subat 2009

« Mucizelere inanmayan kişi gerçekçi değildir. » (Ben Gourion)

BAŞYAZI
Dünya nüfusunun %20’si, yarısı zaten bir yüzyıl içinde tüketilmiş olan doğal kayakların % 86’sını tüketiyor. Kalanını tüketmek için ise, bu süreden daha az bir süre yeterli. Sürekli gelişme üzerine kurulu ekonomik modelimiz ortak varlığı talan etmekle yetinmeyip, doğayı gözünün yaşına bakmadan yoketmeye, insan ilişkilerini bozmaya ve sonraki nesillerin geleceğiyle ciddi bir şekilde oynamaya devam ediyor. Ekonomik gerileme ve daha basit bir şekilde yaşama, taş devrine dönüş olarak algılanmamalı. Aksine bu, insanî açıdan gelişmemiz, hayat ve zamana yeniden sahiplenmemiz, korku ve eksikliklerimizi “tüketim” dışında bir yolla yenmemiz anlamına gelir. Yeni dayanışma yöntemleri bulmamız, tarım ve endüstriyi eşit bir şekilde yaymamız ve siyasette yeniden söz sahibi olmamız demektir ayrıca....
(Kaynak : ACSE. Daha fazla bilgi için ilgili Internet sitesine bakabilir ve ‘Camino’ manifestosunu imzalayabilirsiniz…)

Fessenheim nükleer santrali : radioaktivite ölçümünde fay
Skandal mı yoksa yürütmedeki basit bir değişiklik mi? Nükleer güvenlik dairesi, EDF laboratuarlarına vermiş olduğu ve içinde Fessenheim’ında bulunduğu tüm nükleer santrallerin radyoaktif atıkları üzerinde ölçüm yapma selahiyetini gizlice geri çekmiş. Bunu ihbar eden « Sortir du nucléaire » dernekler birliği, basına verdiği bir demeçte olayla ilgili olarak Fransa’da, nükleer alanda çok büyük bir skandaldan sözediyor.
Fransa’daki tüm nükleer santralleri ilgilendiren bu selahiyetin askıya alınması kararı, ASN’nin almış olduğu ve 16 Aralık 2008’de resmî gazetede yayınlanan 4 karar çerçevesinde açıklandı. EDF’ten bağımsız olduğunu açıklayan ve başkanı hükümetçe atanan kuruluş, konuyla ilgili daha fazla bilgi vermedi.
(Kaynak : Sortir du nucléaire)

Yılda 500 000 kadın, gebeliğe bağlı sebeplerle ölüyor...
Unicef, anneler ve yeni doğmuş bebeklerin sağlığı üzerine bir rapor yayınladı. Rapora göre hamilelik döneminde veya doğum esnasında ölen kadınların %80’i kendilerine temel sağlık hizmetleri sunulmuş olsaydı kurtarılabilirlerdi. Aynı rapora göre her yıl 4 milyon çocuk doğumlarını izleyen 28 gün içinde ölmekte. (Unicef)
« Yeni bir felsefe, hayata yeni bir bakış tarzı asla boşuna değildir. Büyük sabır ve çabalar sonucu ve nice fedakârlıklar sayesinde elde edilmiştir » Fédor Dostoïevski

Ecrivains Mahallesi sakinlerinin dikkatine !
Yakında mahallenizle ilgili yeni bir düzenleme projesinin uygulamaya konulacağından haberiniz var mı ? Bischheim ve Schiltigheim Belediye Başkanları CSF Victor Hugo’da, 10 Şubat 2009’da, saat 19’dan itibaren bu düzenlemelerle ilgili açıklamalar yapacaklar. Sorularınızı yöneltmek ve bilgi edinmek için bu randevuya gelmeyi unutmayın !

Olay Türkiye’de geçiyor...
Yaya geçidinden yolun karşısına geçmeye çalışan Sevim Tanürek'e, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan, 11 Mayıs 1998 günü otomobiliyle çarpıyor. Hastaneye kaldırılan Tanürek bir süre sonra yaşamını yitiriyor. Annesine ait otomobili kullandığı ortaya çıkan Burak Erdoğan Şişli Adliyesi'ne gizlice getirilip, ardından tutuksuz yargılanmasına karar veriliyor. Kazadan sonra belediye elemanları kazanın oldugu mahale gelip caddeyi baştan asağı yıkıyor ve 35 metrelik fren izini tamamen siliyorlar. Delikanliya kazadan sonra, üç ay önce verilmiş gibi ehliyet düzenleniyor. Nihayet Burak Erdoğan, hiçbir duruşmaya katılmadan 2000 yılında beraat ediyor. Sonra mı ?
Burak Erdoğan için "tamamen kusursuz" raporu düzenleyen Adli Tıp uzmanı Eyüp Çakmak, kısa süre önce bu görevinden ayrıldı ve Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı TDİ'ye (Türkiye Denizcilik İşlt.) Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.

Bu da Fransa’da geçiyor...
14 Ekim 2005’te Paris’te motosikleti ile bir araca arkadan vurmak ve kaçmakla suçlanan Cumhurbaşkanının oğlu Jean Sarkozy, Paris Istinaf Mahkemesi’nde 5 Mart tarihinde yargılanacak.
Bakalım ne olacak ...
Ayrıca:Nicolas Sarkozy’nin bir göstericiye söylediği ünlü “çekil git, aptal herif” cümlesini hatırlıyorsunuzdur. Başka bir gösteri esnasında bir gösterici, aynı cümleyi bir karton üzerine yazıp, gösteriye biraz mizah katmak istemiş ! Bu eylem Cumhurbaşkanı’nın hoşuna gitmediği için sözkonusu gösterici yargılanacak.
Çifte standartlı adalet ?!...

KARNAVAL LOKMALARI
malzeme: (30 lokma için) : 500 g un, 10 g tuz, 50 g şeker, 25 g maya, 5 yumurta, 100 g erimiş tereyağı, pudra şekeri, kızartma yağı.
Tüm malzemeleri derin bir kaba boşalttığınız unun ortasına boşaltın. Yumuşak bir hamur elde edinceye kadar iyice yoğurunuz. Yuvarlaklara böldüğünüz hamuru en az 1 saat dinlenmeye bırakınız. Hamuru yaklaşık ½ cm kalınlığında açınız. Kesici bir alet yardımıyla 4 cmX8 cm ebatında parçalara bölünüz. Daha sonra ortadan içe doğru kıvırarak halka şeklinde bağlayınız. Kızgın yağ içinde 5’er 5’er kızartınız. 1 defa çeviriniz daha sonra da yağdan çıkarıp emici bir kağıt üzerinde süzünüz. Üzerine pudra şekeri serpip afiyetle yiyiniz.

Bir ev hayvanı almak için bir “klik” yeterli: Nereye kadar ?
Her zaman « iyi » olmayan Internet, bu defa da ne yazık ki hayvan satışını azdırıyor. İsviçre Hayvanları Koruma Derneği’nin beyanatı bu şekilde (PSA). Internetin sunduğu anonima sayesinde kötü niyetli bazı şahıs ve tacirler, kötü şartlarda barındırdıkları ve besledikleri hayvanları, çoğu zaman ad ve adresin verilmediği ve hatta bazen “eve teslim, hediye, sembolik 1 frank karşılığında teslim” seçeneklerinin teklif edildiği çok şüpheli ilanlarla alıcılara sunuyorlar. PSA, ölmek üzere olan ve buna rağmen satışa sunulmuş köpek yavrularının varlığını da ortaya çıkardı. Bu hayvanlara solucan sökücü ilaçlar verildiği ve aşılandıkları belirtildiği halde bunların tamamiyle yalan olduğu açıklandı. Hayvanın bir mal gibi görmeyen mantalitelerin oluşması için hayli uzun bir zamana ihtiyacımız var gibi. (Cécile Cassier – Univers Nature)

GENÇLER ! ADERSCIS hepinizi, çevrecilik üzerine bilgilerin verileceği ve 13 Şubat Cuma günü saat 18’de CSF Victor Hugo’da yapılacak olan bir toplantıya davet ediyor. Bu randevuyu kaçırmayın !

Kısaca…
Hükümet arıları öldürmekle suçlanan Cruiser böcek öldürme ilacının kullanım iznini 5 ay daha uzattı. … Hem arılara, hem de insanlara yazık !

Beauvais şehri, ev çöplerinin atlarla toplanması deneyiminde öncü şehir seçildi. Çöplerin toplanmasında bu metodun geliştirilmesi mi gerekiyor acaba ?

2007-2008 döneminde 72.000 yeni dernek kuruldu. Dernekler Fransa’da 1.720.000 kişiye iş imkânı sunarken, hemen her faaliyet alanında da boy gösteriyorlar.

Avrupa Birliği çapında ve yemiş üzümleri üzerinde yapılan bir araştırma, Fransa’da bu üzümlerin %100’ünde, içlerinde bazılarının yasak olduğu 51 farklı tarım ilacının varlığını ortaya çıkardı.

“Peuples solidaires / Dayanışmacı Halklar ’’in başlattığı bir anket, Disney’e yönelik olarak faaliyet gösteren iki şirkette çalıştırılan Çin’li işçilerin nasıl korkunç şartlarda çalıştırıldıklarını ortaya çıkardı. (görmek ve tepki göstermek için : www.peuples-solidaires.org (Kaynak : Age de Faire – Greenpeace)

4 Nisan 2009’dan itibaren, Fransa’da müzelere giriş 25 yaşından küçük olanlar için bedava olacak.. (AFP 13/1/2009)


Akkor ampullerin sonu
Bildiğimiz geleneksel ampullerin ömrü 2010’da bitiyor. 16 Ekim 2008’de, milletvekilleri akkor ampullerin piyasadan çekilmesine dair bir yasa değişikliğini kabul ettiler.
Az enerji tüketen ekonomik ampullerin kullanımına başlama-nın şimdi tam zamanı ! Doğaya daha saygılı oldukları gibi, bütçeyi zorlamıyorlar ve üstelik uzun ömürlüler.

Gıda Maddeleri alımında kısaltmalara dikkat!
AB – biyolojik tarım : kesin garanti.
Labels ve AOC : tam bir belirsizlik.
Dikkat ! Label Rouge (LR) ve Kontrol Edilmiş Menşe Adı (Appellations d’Origine Contrôlée-AOC) genetiği değiştirilmiş organizmalar (OGM) ihtiva etmeyen tarım anlamına gelmiyor. Her defasında kontrol edin. Bunun yanında çok sayıda AOC patentli peynir ve çiftlik tavuğunun OGM’siz olduklarını hatırlatalım.
Dağıtıcı markalar (MDD) – temkinli olun !
Büyük süpermarketlerin çoğu kendi markaları altında çok sayıda gıda maddesi satmaktalar. Dikkat ! İstisnaları hariç, satıldığı mağazanın markasını taşıyan MDD tipi gıda maddeleri çoğu zaman OGM’le beslenen hayvanlardan elde edilen ürünleri ihtiva ediyorlar.. (Greenpeace)

Kamu aydınlatması: büyük müsriflik !
Şehir belediyeleri hiç ara vermeden heryere sokak lambaları ve projektörler yerleştirerek elektrik sayaçlarını uçururken, faturaları da hayli kabartıyorlar ! 2006’da, şehrin aydınlatılması belediye bütçesinin %20’sini ve toplam elektrik tüketiminin %50’sini teşkil ediyordu. Halbuki bir şehrin prestiji, aydınlatma derecesine bağlı değil … Örneğin Berlin’de, bazı sokaklar hâlâ gaz lambaları ile aydınlatılmakta ve aydınlatma daha çok bir işaret ışığı vazifesi görmekte…(Kaynak : Age de faire)

Piller ve aküler

Düğme büyüklüğünde bir pil, 1m³’lük bir toprak kitlesini bir daha asla kullanılamayacak şekilde kirletiyor. Bunun önüne geçmenin bir yolu var halbuki:

  • Kullanılmış pilleri bir kenarda toplamak.
  • Daha sonra da bunları, mağazalarda bunlara ayrılmış kutulara atmak.

mardi, février 03, 2009

la Mini Gazette / Février 2009

Qui ne croit pas aux miracles, n’est pas réaliste. (Ben Gourion)
EDITO
20% de la population mondiale consomme 86% des ressources naturelles, dont la moitié a déjà disparu en un siècle (il faudra beaucoup moins de temps pour épuiser le reste). Non content de piller le bien commun, notre modèle économique fondé sur le développement exponentiel, détruit inexorablement la nature, pervertit les relations humaines, compromet gravement l'avenir des générations futures. Décroître économiquement et vivre plus simplement, ne signifie pas, revenir à l'âge de pierre. Il s'agit au contraire de croître en "humanité", de se réapproprier nos vies, notre temps, de compenser nos peurs et nos manques autrement que par la consommation, d'imaginer de nouvelles solidarités, de re-localiser industrie et agriculture, de se réapproprier la politique pour décider collectivement... (Source chiffres : ACSE - Pour plus d’info, voir leur site sur Internet où vous pouvez aussi signer le manifeste ‘Camino’…)


Centrale de Fessenheim : défaillance dans la mesure de la radioactivité
Scandale ou simple ajustement de la réglementation ? L’Autorité de sûreté nucléaire a retiré discrètement son agrément aux laboratoires d’EDF qui fournissaient les mesures de rejets radioactifs de toutes les centrales nucléaires, dont celle de Fessenheim. Le réseau « Sortir du nucléaire » qui a divulgué cette information, parle dans son communiqué de « scandale de très grande ampleur dans le nucléaire français ».
La suspension des agréments pour tous les sites nucléaires français a été notifiée dans le cadre de quatre décisions de l’ASN parues dans le journal officiel du 16 décembre 2008, mais qui n’ont pas fait l’objet d’une information de la part de cette instance qui se présente comme indépendante d’EDF et dont le président est nommé par le gouvernement. (Source : Sortir du nucléaire)

500 000 femmes par an meurent de causes liées à la grossesse
L’Unicef publie un rapport sur la santé maternelle et néonatale. Près de 80% des femmes qui meurent pendant la grossesse ou l’accouchement pourraient être sauvées si elles avaient accès à des services et à des soins de santé de base. Ce rapport indique également que 4 millions d’enfants meurent chaque année dans les 28 jours qui suivent leur naissance. (Unicef)


A l’attention des habitants des Ecrivains !
Saviez-vous qu’il y aura bientôt un projet d’aménagement de votre quartier ? Les maires de Bischheim et de Schiltigheim seront au CSF Victor Hugo, le 10 février 2009, à 19h pour apporter des explications sur cet aménagement. Soyez au RDV pour poser vos questions !

Cela se passe en Turquie...
Le 11 mai 1998, le fils de Recep Tayyip Erdogan (Maire d’Istanbul à l’époque), Burak Erdogan percute avec son véhicule, Sevim Tanürek qui essayait de traverser la rue sur la voie piétonne. Sevim Tanürek décède peu après être transportée à l’hôpital. Burak Erdoğan qui conduisait le véhicule de sa mère sans permis, a été secrétement emmené au Palais de justice de Şişli. Puis, on le juge et le remet en liberté. Après l’accident, les employés de la mairie nettoient complètement toutes traces de freinage (35m tout de même !) laissées après l’accident. On délivre au jeune homme, un permis de conduire, mais antidaté d’il y a 3 mois ! Enfin, Burak Erdogan est acquitté en l’an 2000, sans même jamais avoir assisté aux séances au tribunal. Après ?
L’expert médico-légale Eyüp Çakmak, qui a donné un rapport d’irresponsabilité complète dans l’affaire pour Burak Erdoğan, a quitté il y a peu, son service et a été nommé sous-directeur au TDI (Co.maritimes de Turquie) du Ministère de Transport.


Cela se passe en France…
- Le fils du président français, Jean Sarkozy, accusé d'avoir percuté avec son scooter l'arrière d’un véhicule le 14 octobre 2005 à Paris, et pour avoir pris la fuite, comparaîtra le 5 mars prochain devant la cour d'appel de Paris. Nous verrons bien ce qui va se passer ...
- On se souvient du fameux “Casse-toi, pauvre con” que Nicolas Sarkozy a lancé à un manifestant. Lors d’une autre manifestation, un homme avait écrit sur un carton la même phrase, comme un clien d’oeil humoristique envers le président. Mais M. Sarkozy n’a pas apprécié. Ce manifestant sera jugé ! Justice à deux vitesses ?!...


LES BEGNETS DE CARNAVAL
Ingrédients (pour une trentaine de beignets) : 500 g de farine, 10 g de sel, 50 g de sucre, 25 g de levure de bou-langer, 5 œufs, 100 g de beurre fondu, sucre glace, huile pour friture.
Ajoutez les différents ingrédients dans le creux de la farine. Bien pétrir pour obtenir une pâte souple. Laissez reposer la pâte, en boule, au moins une heure. Etalez la pâte avec un peu de farine de façon à obtenir ½ cm d'épaisseur environ. Découpez à l’aide de la roulette, des bandes de 4 cm de large sur 8 cm de long puis les fendre au milieu. Nouez-les en les retournant par l’intérieur. Les plonger dans une bassine d'huile bouillante, par groupe de cinq. Retournez-les une fois, égouttez-les ensuite, puis posez- les sur un papier absorbant. Saupoudrez de sucre glace et dégustez !

Un clic de souris pour acheter son animal :
où s’arrêtera-t-on ?

Internet, où, on le sait, tout n’est pas « bon », favorise aussi, malheureusement, le développement des ventes d’animaux. C’est ce que dénonce la Protection Suisse des Animaux (PSA). Appâtés par l’anonymat qu’offre Internet, des personnes ou des marchands peu scrupuleux mettent à disposition des offres « douteuses » qui masquent souvent des conditions de détention déplorables pour les animaux. Ne communiquant la plupart du temps ni nom, ni adresse, certains vont même jusqu’à proposer de « livrer à domicile », de « faire des cadeaux » ou de céder pour « un franc » (suisse). La PSA a ainsi découvert des chiots commercialisés alors qu’ils étaient sur le point de mourir. Selon les informations fournies, ces animaux étaient censés avoir été vermifugés et vaccinés par un vétérinaire. L’évolution des mentalités visant à ne plus voir l’animal comme une marchandise a semble-t-il encore un long chemin à parcourir. (Cécile Cassier – Univers Nature)

En bref…
* LE gouvernement a prolongé de 5 mois l’utilisation de l’insecticide Cruiser, qualifié de ‘tueur d’abeilles’ par les apiculteurs… Dommage pour les abeilles mais aussi pour les hommes qui sont à l’autre bout de la chaîne !
* LA ville de Beauvais a été choisie pour un essai de collecte à cheval des ordures ménagères. Peut-être le développement de ce moyen de ramassage des ordures ?
* 72.000 associations ont été créées en 2007-2008. Elles comptent 1.720.000 emplois et sont présentes dans tous les domaines d’activités.
UNE grande enquête menée sur les raisins de table dans l’Union Européenne, a démontré qu’en France 100% des raisins analysés contenaient des résidus de 51 pesticides (dont certains interdits…)
* UNE campagne de l’association ‘Peuples solidaires’ dénonce les conditions de travail exécrables des travailleurs chinois de deux fournisseurs de Disney.
pour info et/ou agir : http://www.peuples-solidaires.org/ (Sources : Age de Faire – Greenpeace)


JEUNES ! ADERSCIS vous invite à une réunion d’information sur l’environnement qui aura lieu
le vendredi 13 février à 18h au CSF Victor Hugo.
Ne ratez pas ce RDV !


A partir du 4 avril 2009, l’entrée des musées en France, sera gratuite pour les moins de 25 ans. (AFP 13/1/2009)

La fin des ampoules traditionnelles
La fin des ampoules traditionnelles est programmée pour 2010. En effet, le 16 octobre 2008, les députés ont adopté un amendement visant à retirer de la vente les ampoules à incandescence. C’est le moment d’adopter les ampoules à basse consommation, plus respectueuses de l’environnement, meilleures pour le budget et avec une durée de vie plus longue.

Sigles à noter pour vos achats alimentaires
AB - agriculture biologique : la garantie absolue.
Labels et AOC : le grand flou.
Attention ! Les cahiers des charges Label Rouge (LR) et ceux des Appellations d’Origine Contrôlée (AOC) n’excluent pas systématiquement l’utilisation de produits OGM. Vérifier au cas par cas. Mais de nombreux fromages AOC et volailles fermières sont sans OGM.
Marques de distributeurs (MDD) - méfiance !
Les grandes chaînes de supermarchés distribuent de nombreux produits alimentaires sous leurs propres marques. Attention ! Sauf exception signalée, la quasi-totalité de ces MDD tolèrent les produits provenant d’animaux nourris aux OGM. (Greenpeace)

Eclairage public : le grand gaspillage !
Les communes installent, à tour de bras, des lampadaires et des projecteurs dans tous les sens et on fait « péter » les kilowatts, et la facture d’électricité avec ! En 2006, l’éclairage public représentait, en moyenne, 20% du budget total des communes et près de 50% de leur consommation totale d’électricité ! Pourtant le prestige d’une ville ne se mesure pas à l’importance de son halo lumineux… A Berlin, par exemple, certaines rues sont encore éclairées par des réverbères à gaz et l’éclairage y est davantage conçu comme un balisage. (Source : Age de faire)

Piles et accumulateurs :
Une pile bouton contamine un mètre cube de terre de manière quasi irréversible. Il y a un moyen d’éviter cela :
Ø Mettre toutes les piles usées de côté.
Ø Les déposer ensuite dans des bacs de récupération consacrés à cet effet, dans les magasins.


« Les faibles ne pardonnent jamais. Le pouvoir de pardonner appartient qu’aux forts. » Gandhi

vendredi, janvier 23, 2009

Mini Gazete / Ocak 2009 (turc)

« Hangi dinde olursa olsun, asıl olan, o dinin verdiği evrensel mesajdır : O’nsuz hiçbir şeyin mümkün olamayacağı bu mesaj ise tek kelimeyle, Sevgidir »

ADERSCIS OLARAK HEPİNİZE MUTLU BİR 2009 YILI DİLİYORUZ !

BAŞYAZI…
2009 : DAYANIŞMA YILI
Kendimizi aldatmayalım… Bu yıl, zaten olumsuz koşullarda yaşayan ve mâli durumları yetersiz insanlar için çok zor ve kötü bir yıl olacak : işsizlik, hastalık, yoksulluk, yalnızlık ... Ayrıca 2009 yılında, binlerce insan daha işsizlik kervanına katılacak ! Bütün bu olumsuzlukların bir sonucu olarak da, çok sayıda gazeteci ve iktisatçı, dünyanın birçok bölgesinde farklı şiddet olaylarının yaşandığını haber veriyor. (Avrupa’da, Italya ve Yunanistan’da olduğu gibi...) Yani durum epey vahim !
Zaten pek kayda alınmayan biz yurttaşlara karşı ise, yaşadığımız toplum her geçen gün daha da adaletsiz. Buna rağmen, hepimizin bu olumsuzluktan çıkmasına imkân verecek çok güçlü bir duyguya sahibiz. Bu duygu ise: dayanışma ! Hiç kimsenin bu duyguyu bizden çalması mümkün değil. Ancak çoğumuz için, bu duyguyu yeniden keşfedip, geliştirmek büyük bir gereksinim. Hepimizi genel ilgisizlik ve şiddetten kurtarabilecek tek şey olan “dayanışma” etrafında birleşirsek, herkesten daha güçlü olacağımız kesin. İnsan olma olgusuna sıkı sıkıya bağlı olan “karşılıklı yardımlaşma ve dostluk” sayesinde, kalbimiz yalnızca kendimiz için değil, diğer hemcinslerimiz için de çarpacak.
Bizi insan yapan ve hayvanlardan farklı kılan, sevgiyi merhametten ayıran şey de, işte bu... (MCM)


Elektrik hacmi yetersiz olan Bretanya kesintilere karşı EcoWatt’ı benimsedi
Türkiye’de 1 220 hastane, 6 300 sağlık ocağı ve 85 000 cami var. Yani her 65 000 kişiye bir hastane ve 350 kişiye bir cami düşüyor. Sözün kısası, işimiz ALLAH’a kalmış !…Aşırı elektrik tüketiminden dolayı kesintilerin önüne geçebilmek için, Fransa’da elektrik taşıma hatlarının idarecisi olan RTE, 12 Kasım’da Bretanya’da Ecowatt opersayonunu başlattı. Bu operasyon, 10 Aralık’ta aktif bir safhaya girdi. Bu tarihte SMS et mail aracılığıyla abonelere bir alarm gönderilerek, abonelerden elektrik kullanımının en yüksek noktaya ulaştığı saat 17-20 arasında elektrik kullanımlarını en aza indirgemeleri istendi. (Univers Nature)

Sıfır Faizli Eco-Kredi
Senato, 11 Aralık 2008 tarihli, mâli yasa tasarısını ve özellikle sıfır faizli eko-kredi projesini inceledi ve kabul etti. Buna göre, aslî ikâmetgahlarda ısı ve enerjiye yönelik yenileme çalışmalarını karşılamak üzere, 10 yıl içerisinde ödemek kaydıyla 30 000 avroya kadarlık bir miktar için, geliri ne olursa olsun herkes, eko-krediye başvurabilecek. Resmî olarak 2012’ye kadar, 800 000 ev bu uygulamadan yararlanabilecek.
Buna karşı, UMP’li senatörler, yasa teklifinde öngörülen, az enerji tüketen yeni ev alma durumlarında eko-kredi imkânına izin veren şıkkı iptal ettiler.

(Univers Nature)

Aç insan sayısı 2009’da 1 milyarı aşacak...
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü 2008 yılı için ilk rakamları sundu : 40 milyon kişi daha, kötü beslenme dolayısıyla bu yıl açlar kervanına katılarak, dünyadaki aç sayısını 963 milyona yükseltecek. 2008 başından beri gıda fiyatlarında hissedilen düşmeye rağmen, Gıda ve Tarım Örgütü bu rakamın artışını, fiyatların tüm çabalara rağmen çok yüksek olmasına, toprak, kredi ve iş sahibi olma olanaklarının yetersizliğine bağlıyor. Ayrıca, zengin ülkelerin üretici tarım modelini tüm dünyaya uyarlaması arzusu, gübre ve tohum fiyatlarının aşırı bir şekilde artması sebebiyle uygulamaya giremiyor.
2006 yılından beri, bu maddelerin fiyatları iki katından daha yüksek bir orana ulaştığından, yoksul köylülerin alım gücü, artık bunları almaya yetmez oldu. Dolayısıyla, gelişmiş ülkelerdeki tarım üretimi % 10 oranında artarken, gelişmekte olan ülkelerinki ise % 1’i aşamadı.
2009’a yeni girdiğimiz bu dönemde, dünyadaki mâli durum hiç bu kadar kötü olmamıştı. BM Gıda ve tarım Örgütü’nün gösterdiği büyük çabalara rağmen gerekli yardımı toplayamaması, yaşanılan iktisadî krizin dünyadaki aç ve yoksul oranını yükseltmeye devam edeceği gerçeğini gözler önüne seriyor.
Tarım ürünleri fiyatlarının düşüşü, tarıma ayrılan ekim alanlarının 2009’da azalması sonucunu doğurabilir. Bu da doğal olarak, tarım ürünleri fiyatlarının kısa vadede aşırı bir oranda yükselmesi anlamına gelir. Halihazırdaki mevcut gıda stoku maalesef bu durumu telafi edebilecek düzeyde değil.Ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa, kendisine 1 yıl kadar yetebilecek bir gıda stokuna sahipti. Bugün itibarıyla sahip olduğu stok ise, ancak 40 gün yetebilecek oranda.
Dünyada karnını doyuramayan aç insan oranının % 65’i yedi ülkede yaşıyor: Hindistan, Çin, Congo Demokratik Cumhuriyeti, Bangladeş, Endonezya, Pakistan ve Etiyopya.
Afrika’nın Güney Sahara bölgesinde her 3 insandan 1’i açlık içinde yaşıyor (2007’de 236 milyon). Bu bölge, yetersiz beslenen insan sayısı açısından (sahip olduğu nüfus gözönünde bulundurulacak olursa), en yüksek orana sahip.
2009 yılı dünyada, karnını doyuramayan aç insan sayısının 1 milyarı aştığı bir yıl olacak. Ilk defa ! Ne yazık ki ... (Age de faire)

Türkiye’de 1 220 hastane, 6 300 sağlık ocağı ve 85 000 cami var. Yani her 65 000 kişiye bir hastane ve 350 kişiye bir cami düşüyor. Sözün kisasi saglik için, ALLAH’a dua etmekten baska çare yok !…

GENÇLER,
BU TOPLANTI SİZİN İÇİN !

2009’da gerçekleştirilecek « J’écolo-mise » projesi çerçevesinde, Aderscis, Ecrivains mahallesindeki gençleri, çevre hususunda genel bilgilerin verileceği bir hazırlık toplantısına davet ediyor.
Gençler ! Bu toplantı projede yer alabilmeniz için sizi hazırlamaya yönelik. Htırlatalım ki, bu proje sizin projeniz.Farklı derneklerin temsilcileri, soracağınız soruları yanıtlamak üzere bu toplantıda hazır bulunacaklar. Çevrecilik hususundaki hazırlık toplantısı:
13 Şubat Cuma günü saat 18.00’de
CSF Victor Hugo (Schiltigheim) büyük salonunda yapılacak. Kalabalık gelin !
Daha fazla bilgi için :
http://jecolomise.blogspot.com/

PARA…
Bir ev satın alabilir ama, yuvayı değil,
Bir yatak satın alabilir ama, uykuyu değil,
Bir saat satın alabilir ama, zamanı değil,
Bir kitap satın alabilir ama, bilgiyi değil,
Bir konumu satın alabilir ama, saygıyı değil,
Doktor ücretini karşılayabilir ama, sağlığı satın alamaz,

Kanı satın alabilir ama, hayatı değil,
Cinsel ilişkiyi satın alabilir ama, aşkı değil.

ÇİN ATASÖZÜ

Sağırlık tehlikesi !

İç kulak, kulağın en hassas bölgesidir. Binlerce tüylü hücreden müteşekkildir. Duymamız için kesinlikle gereklidir. Kulak aşırı yüksek, keskin ve tiz seslere, ani bir gürültüye uzun bir süre mâruz kalırsa, bu hücreler tahrip olabilir ya da tamamiyle yok edilebilir. Yenilenmeleri mümkün dolmadığından, ölümleri kesindir.
Kulak için tehlike sınırı 85 desibeldir. MP3 tipi müzik dinleme aygıtları, konserler, diskotekler... Kulaklarımız genellikle 85 desibelin üzerindeki seslere mâruz kalmaktalar. Üstelik saatlerce.

Örneğin :
100 dB = beton delme makinası = sesin azami seviye yükseltildiği müzik dinleme aygıtları (baladörler)
105 dB = ambülans sireni = konser ve diskotek

riziko nedir ?

Erken gelebilecek ve iyileşmesi mümkün olmayan kısmî veya tam sağırlık.

Akufen : kulakta hergün aralıksız duyulabilecek vızıldama ve çınlamalar.

Hiperakuzi : insanı en ufak bir gürültüye dahi hassas kılan ve rahatsız eden aşırı duyarlılık.
Bu sorunlar her yaşta ve aniden başımıza gelebilir .
Tek bir defa bile bu sorunlara sahip olmamıza yetebilir.

Bunun önüne geçebilmek için :
Baladörünüzün sesini kontrol ediniz.
Dinleme süresini sınırlayınız.
Diskotek veya konserlerde, hoparlörlerden uzak kalınız.
Diskotek veya konserlerdesalondan sık sık çıkarak kulaklarınızı dinlendiriniz.

Konserlerde, kulaklarınızı tıkayınız.

*Bu ekonomik krizin hepimize öğrettiği ve daima hatırlanması gereken şey: sokaktaki insan acı çekerken güçlü bir borsaya sahip olmak mümkün değil !Barack OBAMA

Çocuklarda kanser ve lösemi: Otomobil kirliliği başlıca sebep
Çocuklarda kanser, otomobil, kamyon ve benzeri taşıtların egzoz borularından çıkan gazların sebep olduğu hava kirliliğine sıkıca bağlı. Kanser, çocuk ölümlerine yol açan en büyük sebepler arasında yer alıyor. Her yıl dünyada 160 000 ve Fransa’da 1500 çocuk kanserden ölüyor. Çocuklarda kanser, Fransa’da her 500 çocuktan birinde var.