dimanche, novembre 19, 2006

Mini Gazete / Kasim 2006 (en turc)

“Her halűkârda evleniniz. Eğer iyi bir kadına dűşerseniz mutlu olursunuz, kötű bir kadına dűşerseniz filozof. Bu da insanoğlu için hârika bir şeydir.”
(Sokrat)


25 Kasım Dűnya Kadınlara Karşı İşlenen Şiddetle Műcadele Gűnű dolayısıyla ADERSCIS Sizleri

22 Kasım 2006 Çarşamba gűnű
CSF Victor Hugo’da
dűzenleyeceği bir açık oturuma davet ediyor.

Şiddet:
konuşmaktan korkmayalım !

· Hepimizi ilgilendiren bu konu űzerinde konuşma, bilgi edinme ve uzman kişilere sorular sorma imkânı bulacaksiniz.

· Toplantının açılışından evvel, ziyaretçilere bir kahvaltı sunulacaktır.
*******************************
“Dűnyanın her yerinde kadınlar, şiddet ya da şiddet tehdidi içinde yaşıyorlar. Bu, sınırların, servetin, ırk ve kűltűrűn ötesinde yaşanan ortak bir sorundur. Evde ve yaşadığı toplumda, savaşta ve barışta, kadınlar dövűlmekte, tecavűze uğramakta, sakatlanmakta ve failleri çoğu zaman cezalandırılmamaktalar...

Hűkűmetler, kadınlara yönelik bu tűr fiilleri engellemek, vukû halinde soruşturma başlatmak ve faillerini cezalandırmakla görevliler. Hâlbuku bu tűr suç eylemlerine mâruz kalan kadınlar uygun koruma tedbirlerinin alınmaması, polisin ihmalkârlığı, yasa yoluyla bu tűr fillerin cezalandırılmaması ve yargı mekanizmasının cinsiyetçi bazı űyeleri sebebiyle, bu gibi durumlarla karşı karşıya birakilmaktalar."

(Uluslararası Af Örgűtű’nűn yıllık raporundan bir alıntı)
*****************************
Rakamlarla :

Suçluluğa dair Ulusal Gözlemevi’nin 2006 yılına ilişkin raporuna göre:

· Her ay 6 kadın eşi tarafından öldűrűlűyor (Eşler arasında şiddet sebebiyle 2003’te 180, 2004’te 162 ölűm vakası tespit edildi)

· 2004’te, 2002’ye göre % 13,6’lık bir artışla, 38 848 şiddet olayı tespit edildi. Ancak bu rakamın bu denli yűksek olmasında, uyarı kampanyaları sayesinde kadınların geçmişe nazaran, daha fazla şikayette bulunmuş olmaları olasılığını gözardı etmemek lâzim.

· İşgűcűnden tamamiyle yoksun bırakmayacak şekilde yaralanmaya sebep olan şiddet eylemlerinde (tecilli veya tecilsiz) hapis cezalarının, 1998 ve 2003 yılları arasında % 364,9 oranında arttığı gözlendi.
Kadınların korkmaları gereken yabancılar değildir. Kadınlar genellikle eşleri tarafından dövűlmekte, tecavűze uğramakta ve öldűrűlmekteler !
Aile içi şiddette, kadınlar da erkekler gibi şiddet kullanabilmekteler. Ama bu olaylar, çoğu zaman kadının aleyhine öldűrme veya yaralanmayla sonuçlanıyor...

Ayrılık, şiddet olaylarının %31’inde gözlemlenen ortak bir olgu olması sebebiyle, yűksek riziko taşıyan bir dönem. Cinayet olaylarında rol oynayan diğer önemli sebepler ise:

-alkol (%29), kavga (%54), kıskançlık (%22), depresyon (%10), uyuşturucu (%9), ilaç (%8), çılgınlık(%4). Cinayet olaylarında, çoğu zaman bu sebeplerin birkaç tanesi bir arada rol oynamakta.
Kadınların öldűrűlmelerinde olduğu gibi öldűrmeleri durumunda da, maruz kaldıkları şiddet, baş rolű oynamakta. Cinayet işleyen her iki kadından biri, ve her 15 erkekten biri şiddet görmekteydi.
Eski eşler tarafından işlenen cinayetlerde, başlıca fail erkek. Bu tűr adam öldűrme eylemleri, genellikle kırsal kesimde ve her zaman ölűme sebebiyet verme gayesiyle işleniyorlar.
Cinayetlerin en çok işlendiği űç önemli saat (%32):
Ögleden sonra 2, akşam 9 ve gece 11-12 arası.

İş : Koruyucu bir eleman ! Cinayet eylemlerinin %25’inde karı ve kocanın her ikisi, %62 ’inde ise ikisinden biri işsizdi.
« Tanrı olsaydım, herşeyi silbaştan yaratırdım. ......Kadın hariç. »
(René Barjavel / 1911-1985 / Si j'étais Dieu...,1976)
“Erkeklerin hayallerinde ideal dűnyalar ve tanrılar vardır. Gerçek hayatın sağlamlığını ve devamlılığını ise kadınlar gerçekleştirirler.”
(René Barjavel/1911-1985 /Une Rose au Paradis)
“Bir kadının bir sırrı gizleyebileceğine inanmak bir hatadır.
Gizleyebilirler, ama birkaç tanesi bir arada ...”
Sacha GUITRY
“Tanrı insanı kendi benzeyişinde yarattı, kadını ise kendini nasıl biliyorsa öyle… Haksızca görűnebilir ama, başlangıçta çok iyi bir dűşűnceyle yola çıkmıştı.”
(Coluche / 1944-1986 / Pensées et anecdotes )
****************************
Yanlış dűşűnceler !
· Bizi ilgilendirmez, bu onların özel hayatı
· Kendisi tahrik etti
· Bu onun hatası, yapması gerekeni bilmiyor
· Dayakçı bir koca olabilir, ama iyi bir baba
· Karı-koca arasında şiddet olayları fakir aileleri ve alkolikler arasında sözkonusu
**************************
Şiddetin önűne geçmek

13 Kasım gűnű Schiltigheim Belediyesi’nde, “İlgisizlik ve şiddete karşı műcadele” konulu bir konferans dűzenlendi. Konferansa davet edilen Pierre KARLI, şiddetin başlıca sebeplerinden sözetti.
* KARLI’ya göre reklamlar; bireyselciliği ve bencilliği körűklemekte, yeni ve yapay ihtiyaçlar yaratmaktalar. Bu da insanları, herşeyi ve hemen istemeye yöneltiyor.
* İnsanı şiddet eylemine yönelten (ona tehdit veya tahrik edilmiş hissini veren) bir olay ya da duygu olabilir. Ama yalnızca eğlenmek veya sıkıntı atmak amacıyla da şiddet eylemine geçilebilir.

* Kişiliğin gelişmesinde ailenin etkisi en önemlisi. “ Aman dikkat ” diyor KARLI. “herşey 0-2 yaş arasında gerçekleşiyor. Bu safhada, çocuk beyni iki kat bűyűr. Bu yaşta çocuklarınıza olabildiğince sevgi ve şefkat gösterin ve herşeye EVET demeyin. Çocuklara sınır koymak, onların ileride sağlıklı hedefler çizmelerine yardımcı olur.”
Pierre KARLI bazı olay ve duyguların, beynin sinirsel yapısının gelişmesinde nasıl olumsuz bir etki yaptığı hususunda dikkatimizi çekerken, şiddete bilimsel bir açıklama getirmeye çalışıyor.
Nihayet, paylaşma duygusunun sevinç ve memnuniyet duygularını pekiştirdiğini hatırlatıyor.
Ayrica, kişiliğimizin olumlu bir yönde şekillenmesi için, devamlı surette tahriklere, yanlış yönlendirmelere ve cazibelere karşı műcadele etmemiz gerektigini de vurguluyor.
**********************************
Bu akşam aydınlık uzun sűrecek...

Bu akşam aydınlık uzun sűrecek, gűnler uzuyor,
Canlı gűnűn cazibesi dağılmakta, kaybolmakta,
Ve geceyi görmeyip şaşıran ağaçlar,
Beyaz akşamın içinde uykusuz, dűşűnmekte...

Kestane ağaçları, altunî ve ağır havanın içine
Kokularını bırakmakta, sanki yaymakta,
Yűrűmeye cűret yok, ne de yumuşak havayı savurmaya
Kokuların uykusunu bozmak korkusundan.

Uzaktan, şehirden gelen hareketlilik...
Hafif bir meltemin savurduğu toz-duman,
Sindiği o hareketli ve yorgun ağacı terkedip,
Yavaşça inmekte sessiz yolların űstűne...

Hergűn görmeye alışığız,
Öylesine sade, öylesine sık takip ettiğimiz bu yolu,
Halbukî birşey değişti hayatta,
Bu akşamki ruh halimizi bulamayacağız asla...
Anna de Noailles, 1876-1933
«Le cœur innombrable »
********************************
Bilgi ve yardım istemek için birkaç adres ve tel.numarası:

Police
17



Violence conjugale/Femmes info service
01 40 33 80 60


Numéro d’Hébergement d’Urgence (gratuit)
115


Centre Flora Tristan 2 rue de Phalsbourg 67000 Strasbourg
03.88.35.25.69


SOS Femmes Solidarité 9 quai Finkwiller 67000 Strasbourg
03.88.24.06.06