mercredi, février 01, 2012

Allah'a Emanetiz !

Kaza olmuş.

Ölü ve yaralılar var. Kaza yerinde kan gövdeyi götürüyor.

Televizyonda haber sunucusu -durumun ehemmiyetini duyurmak için olsa gerek- bas bas bağırıyor. Görmemiş olanlar vardır diye düşünüp (ne kadar ince düşünceliler, siz takdir edin !) kazayla ilgili görüntüleri defalarca flaş haber olarak yayınlıyorlar.

O anda yemek masasında iseniz, ne tat kalır ne iştah. Damarlarınızdaki kan çekilir. Yer yarılsın da içine gireyim dersiniz bir an.

-Dünyanın sonu mu geliyor ne ?!

-Ya, ne oluyor bu memlekete ?

Ha bu arada, hatırlatmaya lüzûm var mı bilmiyorum ama, kazaların çoğunda sürücü zat ya içkilidir ya da hız sevdalısı.

Hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı olsun !” misali deli-dolu yaşamayı kendine ilke edinmiş serseri ruhlular var ya, onlardan işte. Adam, morglara bir uğrayıp alkol veya aşırı hız sebebiyle vukû bulan kazalarda ölenlerin cesetlerini bir görse...

Arabadakilerin hayatı da Allah'a emanet.

Allah mı? Ha, biz Türk toplmumu olarak her işimizi O'na bırakmayı pek severiz. Allah'ın dediği olur, Allah nazardan saklasın, Allah muhafaza, İnşallah, Maşallah, Maazallah, Fesuphanallah, Estağfurullah....

Sanki Allah'ın şu sorunlu ve kaotik dünyada uğraşması gereken başka durumlar yokmuş gibi !

1990'lı yılların başında Mısır'a gittiğimde beni en çok şaşırtan ve neredeyse çileden çıkaran cümle “Rabbine ysahel” olmuştu: Allah yolumuzu / işimizi kolaylaştırsın!

Her cümlenin arkasına getirilen ve artık olağan nitelik kazanmış bu cümleyi hemen her dakika işitiyordum. O dönemin Mısır'ında işlerin neden yavaş ilerlediğini ve hatta ihmal edildigini bu sekilde anladım. Bu durumun bugün değişmiş olduğunu zannetmiyorum. Ulus olarak Mısırlılar her işlerini Allah'a bırakmakta neredeyse şampiyonlar. Diğer arap ülkelerinde durum daha farklı değil.

...............

Yıllar önce dinlediğim ve ülkemiz insanının trafikteki bilinç ve sorumluluk düzeyini hayli güzel işleyen bir fıkra:

Avrupalı büyük bir kamyon-otobüs imâlat şirketi temsilcilerinden birini piyasa araştırması yapması için Türkiye'ye göndermiş. Temsilci Türkiye'de bir süre kalarak piyasa araştırmasını tamamlamış ve ülkesine geri dönmüş. İşte, şirket yöneticilerine arastırma sonuçlarını sunduğu rapor:

Yaptığım gözlem ve araştırmalar sonucu elde ettiğim bulgulara göre, Türkiye'de en çok satılan kamyon markası MAŞALLAH ve en çok satılan otobüs markası da “ALLAH KORUSUN.

...............

Bizde öyledir. Adam; kamyon, otobüs veya dolmuşuna bu tür kalıplaşmış sôzcük ve cümleler iliştirir hep. Her nedense ...

-Mezarımı taştan oyun.

-Ölünce kabrime gelme istemem...

-Sollama beni ezerim seni.

-Rahmetli de sollardı.

-Bir sana doymadım, bir de sabah uykusuna.

......

Ölüm yolculuğuna hazırlanıyorlar mübarekler.

Gülelim mi ağlayalım mı ?!

2011 yılında Türkiye'de 1 235 255 trafik kazası meydana gelirken bu kazalarda 3 821 kişi hayatını kaybetmiş, 237 000 kişi de yaralanmış. Yaralananlar içinde kaç kişinin ömür boyu sakat yaşamaya mahkûm kaldığını varın artık siz düşünün.

Fransa'da 2010'da trafik kazalarında ölenlerin sayısı 3992 iken, 2011'de bu rakam 3970. Ancak unutmamak gerekir ki Türkiye'deki motorlu araç sayısı 15 milyon ve Fransa'daki motorlu araç sayısı da 40 milyon civarında.

Günlük hayatta aktüalitesini sürekli koruyan, hemen her haber bülteninde işlenen bu konu hepimizi yakından ilgilendiriyor. Burada ele almamın sebebi de bu !

1970'li yıllarda bir kuzenim yol kenarında oynarken, 1980'li yılların başında anneannem karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, amcam ise emekliliğini kutlamaya gittiği akşam evine dönerken kazaya kurban gittiler.

Eminim hepinizin yakın çevresinde trafik kazalarında ölen veya sakat kalan aile üyeleri veya dostları olmuştur. Gideni geri getirmek maalesef imkânsız. Ne hapis cezaları ne de ödenen kan paraları yapılan eşşekliği düzeltmeye yetmiyor. Hos, Türkiye'de, verilen cezaların işlenen suçla doğru orantılı olduğunu da söyeyemeyiz.

Biraz dikkat, biraz sabır, biraz özveri sayesinde pekçok kazanın önüne geçebiliriz. Gideceğimiz yere biraz geç ulaşmak sağsalim ve tek parça halinde ulaşmaya değmez mi? Bir de aracımızın düzenli olarak bakımını yaptırmak, aracımızı biraz daha dikkatli kullanmak varken işi Allah'a bırakmasak ?

Hepinize kazasız, sağlıklı günler diliyorum.

Sevgiyle kalın...


Albera Meynioğlu / Objektif, Şubat 2012