mardi, mai 20, 2008

Mini Gazete / Mayis 08 (turc)

« Mütevazi ol, çünkü çamurdan yaratıldın…Asil ol, zira yıldızların eserisin. »

BAŞYAZI
-
Mayıs 1968 hem bir eylemler hareketidir, hem de düşünce vasıtasıyla tüketim toplumunun bir eleştirisi anlamını taşır. O döneme hâkim olgular arasında yoksulluğun ilerleyişi ve dışarı atılma korkusu vardı. Bugün istenilen şey ise, bir yandan yaşayabilmek, diğer yandan da reklâmların etkisiyle gerekli gereksiz herşeyi satın alabilmek üzere satın-alım gücünün yükseltilmesi. Bazı ideolojilerin ortadan kaybolmasıyla günümüzde tüketim, maalesef çoğunluğun yegâne amacı haline geldi. Bireyselcilik, karşısında karşı koyucu bir güç olmaksızın, muzaffer bir şekilde günümüz toplumuna artık hâkim durumda.
-Yaklaşan büyük ekonomik kriz, mâli skandalların ve zimmete para geçirme olaylarının sıkça duyulduğu bugünlerde, damağımızda acı bir tat bırakıyor. Dünyanın birçok kıtasında açlık sebebiyle çok sayıda ayaklanmalar meydana gelirken, hâyâsız ve namussuz bazı insanlar, hiç korkusuzca “ceplerini doldurmaya devam ediyorlar. “ ! (M.C.MAYER)


"Gerçekten tehlikeli olan insanlar genellikle smokingle dolaşırlar. " (Georges Simenon)

CAC 40’ın patronları her zamanki gibi çok yüksek maaşlar almaya devam ederken, her geçen gün daha çok eleştiri topluyorlar. 2007 yılı itibarıyla, büyük işverenlerin maaşları bir yıl içinde 2,26 miyon avro oranında arttı, yani % 4,3’lük bir artış. “Stock options” ve diğer bedava hisseler bu sayıların belirlenmesinde dikkata alınmadı tabii. Bunlar da yılda birkaç milyon avro yapıyor. En azından patronlar, ekonomik krizden etkilenmişe benzemiyorlar... (Kaynak: Itélé)

Nükleer endüstri atıklarının sebep oldukları rizikolar hafife alınıyor
Bağımsız bir laboratuar olan Batı Radyoaktivitesini Kontrol Derneği ACRO nükleer şebekenin başlıca iki atığından biri olan Trityumun işlenmesi hususuna gösterilen dikkatin azlığından kaygı duyuyor. Fransa, deneme safhasındaki ITER nükleer reaktör projesinin gerçekleştirileceği ülke olarak seçildi. Hizmete girdikten sonra aynı eaktör, önemli bir miktarda üreteceği bu atık maddeyi doğaya boşaltacak. ACRO bu maddenin zehirlilik derecesinin belirlenmesi için uzmanlardan yeni bir araştırma yapılmasını istiyor. ACRO’ya göre, Manş Nükleer Artıkları Stok Merkezi’nin altındaki yeraltı sularında 30 yıldır trityumdan dolayı bir kirlilik sözkonusu. Bu maddenin canlı organizmalara girmesi sebebiyle, beslenme şebekesinin hemen her safhasına yerleştiği önemle hatırlatılmakta. Böylece suda yaşayan ve hepimizin yediği kabuklu, memeli ve balık türü canlılara da bulaşarak insan sağlığını olumsuz bir şekilde etkiliyor...
(Cécile Cassier, Univers Nature, 21/3/2008)

“ Bir uçurumdan çıkabilmenin iki yolu vardır : yalnız veya birinin yardımıyla. Yalnız çıkabilmek kıvanç verici bir şeydir. Ama hiçbir şey, ihtiyacımız olduğunda birinin bize el uzattığını ve bizi kurtarmak için yanımızda olduğunu görmek kadar sevinç verici olamaz. ”

Annelik ve babalık nedir ?
Hemen her gün sokaklarda, parklarda, ve mağazalarda ana ve babasının gözetimi olmaksızın dolaşan çocuklar görüyoruz. Çocuklar evde çoğu zaman “krallar” gibidirler. Günümüzde kaçırma, ırza geçme, cinayet gibi çocuklara karşı işlenen suçlar korkunç bir düzeye ulaşmış olduğu halde, başıboş bırakılan çocukların sayısı her geçen gün artıyor.
Ana-babalar çocuk eğitimi hususunda yeteneksiz veya bilinçsizler mi?Çocukları üzerindeki kontrollerini kaybettiklerinden mi veya görevlerinden istifa mı etttiler ? Sebebi ne olursa olsun, bu ihmâlin ceremesini hepimiz çekiyoruz. Özellikle de çocuklar.
Böyle başıboş bir eğitimle büyüyen çocuk yarın nasıl bir genç (ve yetişkin) olacak ? Büyük ihtimalle, kişiliği tam gelişmemiş, hiçbir şeyden hoşnut olmayan, bencil ve farklı şekillerde kişilik sorunları olan bir yetişkin olacaktır.
Sağlıklı bir kişiliğe kavuşması için çocuğun, hem içinde bulunduğu konumu bilmeye (yani kendini tanımaya), hem de sınırlamalara ihtiyacı var. Ona, ileride bir yetişkin olarak yaşayacağı hayat için kaçınılmaz olan bu temelleri vermek ise ana ve babasının ödevi. Çünkü bir çocuğu dünyaya getirmek, onu beslemek ve giydirmek yeterli değil. İşin aslı eğitimde... Çocuğun; hırsızlık, şiddet, kamuya veya özel şahıslara ait mallara zarar vermek gibi suçlardan birini işlemesi veya böylesi bir suçun kurbanı olması durumunda, mesuliyet yalnızca onun üzerine yüklenmemelidir.
Ana-babalar, çocuklarına hayat yolunda kılavuzluk yapan refakatçilerdir. Onların sorumluluk sahibi yetişkinler olmalarına ve böylece içinde yaşadıkları topluma (onu yüceltmek üzere) uyum göstermelerine katkıda bulunurlar. Ana-babaların rol ve görevi işte budur. Ve de bu, hayata gösterilen saygının ta kendisidir...

OGM : Nathalie Kosciusko-Morizet’e Fransızlardan destek
Fransızların çoğunluğu Devlet Müsteşarı’nın OGM (Genetik olarak Değişime Uğramış Organizmalar) tarımının ciddi bir şekilde sınırlandırılması yolundaki çabalarında haklı olduğunu düşünüyor. Bir anket sonucu, ankete tabi tutulanların % 74’ünün OGM’lere karşı olduğunu öğrendiğimizde, bu destek (Sondaj: Ifop/13 nisan 08) bize hiç de şaşırtıcı gelmiyor. Aynı kişiler, Başbakan’ın Nathalie Kosciusko-Morizet aleyhine aldığı kararı da yalnış buluyorlar (François Fillon O’ndan, UMP grubundaki arkadaşlarına “alçaklar” dediği için özür dilemesini istemişti ! ). (Univers Nature)
Greenpeace’e göre OGM’lerle ilgili bu yasa tasarısı, Fransız tarım üretiminin tamamını yasal sorumluluklarla ilgili aksak bir düzenleme getirmekle yatindiğinden, oldukça tehlikeye atıyor. Bu yasa tasarısını bir avuç sanayicinin çıkarı uğruna onaylayan çoğunluğun milletvekilleri, Fransızların tarih ve temennilerini pek umursamamış görünüyorlar.
Bu yeni yasaya göre, OGM’li ekinleri hasara uğratan (ve hem gezegenimizi, hem de sağlığımızı korumak için rizikolara atılan) göstericiler 75 000 € para cezası ve 2 yıl kapalı hapis cezasıyla cezalandırılabilecekler ! (Greenpeace 9/4/08)

Fransa’da, 1993’te 17 yaşındaki her 5 gençten 1’i, 2006’da ise her 2 gençten 1’i esrar içiyordu. 4 milyon kişinin arasıra ve 1,2 milyon kişinin düzenli olarak esrar kullandığı Fransa, esrar kullanımında Avrupa’nın başta gelen ülkesi.
http://www.drogues.gouv.fr/

Acil korunma
Hiçbir korunma önleminin alınmadığı veya aksadığı (korunma hapının unutulması, prezervatifin yırtılması, sterilenin çıkması gibi...) cinsel bir ilişkiden sonraki 72 saat (3 gün) içerisinde kullanılabilen acil korunma hapı ...“ertesi gün hapı” olarak da isimlendiriliyor. Bu korunma yöntemini kullanmak için doktor reçetesine hem gerek yok, hem de eczanelerde rahatça bulmak mümkün. Reçetesiz satıldığı için ödenen paranın geri alınması doğal olarak olanaksız. Paranın iadesi, hapın doktor tarafından yazılması durumunda sözkonusu. 18 yaşından küçüklere ücretsiz ve kimlik sorulmadan verilebilmekte. Ayrıca okullardaki hemşireler, acil durumlarda öğrencilere (reşit olsun veya olmasın) acil korunma hapı yazmaya selahiyetliler.
(www.travail-solidarite.gouv.fr/espaces/femmes-egalite)

SCHILTIGHEIM’DA CEVAL BLANC’DA
Schiltigheim Culture - Amitié Plus işbirliğiyle Cheval Blanc Sineması’nda (Schiltigheim 25 rue Principale adresinde) ayda iki Pazartesi olmak üzere son çıkan filmleri veya 7. sanatın büyük klasiklerini seyretmek mümkün. Cheval Blanc ayrıca, Toussaint, Noel, Şubat ve Paskalya tatillerinde çocuklara özel seanslar sunuyor.
SINE-PAZARTESİ, saat 20.30’da:
19 Mayıs Pazartesi It’s a free world
2 Haziran Pazartesi Dans la Vie
22 Haziran Pazartesi Bienvenue Chez les Chti’s

Korsan Balıkçılık
Denizcilikte aktarma, açık denizde bir gemiden diğerine taze, dondurulmuş veya değişime uğramış balığın yüklenmesi anlamına gelir. Aktarma olayı bitince, ilk geminin izi tamamiyle silinir. Aktarma olayı, yasadışı yollardan elde edilen bir malın aklanmasını -böylece- mümkün kılar. Aslında böylesi bir mal alış-verişi yasaktır, ya da belli şartlara bağlanmıştır ama... uygulamaya gelince, yasalara çok nadiren uyulmakta ! (Greenpeace)
Dikkat: Bugünkü ritimle devam edilecek olursa (çok yüksek kotalar ve korsan balıkçılık yüzünden) okyanuslar 2048’de boşalmış olacak !

Daha “etkili” bir araç için
“Enerji” etiketi artık otomobiller üzerinde de zorunlu. Bu etiket, elektrikli ev aletleriyle aynı prensiplere sahip: A ve B sınıfı araçlar kirlilikte, 120 gr sınırının altında yer alırken, G sınıfı olanlar iki kat oranında kirliliğe yol açıyorlar. Aracınızda yakıt tasarrufu için:
-Tekerlerin basıncını düzenli olarak kontrol ediniz. Çünkü 1 bar kadarlık bir basınç düşüşü, yakıt tüketimini % 6 oranında arttırır.
-Aracınızın havalandırma sisteminin bakımını düzenli olarak yaptırınız (Araçların sebep olduğu ve atmosferi ısıtan gazların %15’i havalandırmadan kaynaklanmakta). Havalandırmayı yalnızca -çok gerekliyse- kullanınız !

Ben’leri gözlemlerken dikkat edilecek hususlar :
Deri kanserini haber veren belirtiler:
· Asimetri (benin tam bir yuvarlak olmaması)
· Kenarların girintili çıkıntılı olması
· Homojen (benzer) olmayan renk
· Çapın artması (benin hızla şekil değiştirmesi)

İklimin ısınması DSŐ’nü kaygılandırıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistiklerine göre, kötü beslenme her yıl 3,5 milyon insanın ölümüne yol açarken, ishal sebebiyle ölenlerin sayısı 1,8 milyondan çok ve sıtmadan ölenlerinki ise 1 milyon kadar. Ama Doktor M. Chan’a göre “...bu rakamlar, iklimsel ısınmanın dolaylı yollarla dünyanın çoğu bölgelerinde sebep olduğu, tarımsal ürün ve tatlı su kaynakları üzerindeki korkunç etkileri hakkında açık bir fikir vermekten uzak. Tüm dünya insanları bu felaketlerden nasiplerini alıyorlar. Ama en çok ve en ağır şekilde etkilenenler yoksullar. İklimsel ısınma yoksulluğun yol açtığı hastalıklarla mücadelede bugüne dek elde edilen olumlu neticeleri tamamiyle yok edecek gibi görünüyor. Bu da doğal olarak, zenginler ve yoksullar arasında sağlık açısından daha da derin uçurumlar yaratacak. Dolayısıyla, hem adaletsiz, hem de kabul edilemez birşey.” (Univers Nature 7/4)

Kirletmeden boyamak
Zehirli maddeler içermeyen ve doğal yollardan imâl edilen boyadan oldukça güzel sonuçlar elde ediliyor. Bu boyalar hem duvarların hava almasına engel olmuyor, hem de hiçbir zarar vermeden doğada kaybolabiliyor. Yapılarda kullanılan boya ve cila gibi çoğu maddeler düzgün olarak kullanılsalar da, doğaya ve insan sağlığına zararlı kimyasal “bomba” niteliğini taşıyorlar. Bu nedenle, doğal ve tahrip edici olmayan maddeleri seçmeye özen göstermemiz gerekli.

Fişlendik = Demokrasi tehlikede !
Fransız devleti Mart 2005’ten beri, rayından çıkmış olarak kabul edilen (OGM’li ekinleri izinsiz biçenler ile diğer göstericiler, sitelerdeki gençler, reklâm karşıtı militanlar, sendikacılar gibi...) ülkede terör havası estirdiği iddia edilen herkesi genetik olarak fişliyor. Basın, bu uygulama karşısında tamamiyle sessiz kalmış durumda. Bugün 480 000’den fazla DNA profili FNAEG (Ulusal Genetik Imareler Otomatik Kütüğü) ‘de toplanmış durumda.
Mâli suçlular, yolsuzluk yapanlar ve zimmete para geçirenler bu uygulamadan muaflar. Bak şu işe ! !...

Ek hastalık sigortasına yardım
Geliriniz çok düşükse (meselâ tek kişi için 606€ -727,25 € arasındaysa) Ek Hastalık Sigortası için bir yardım alabilirsiniz. Sosyal sigorta kasasının size vereceği çekli sertifikayı seçeceğiniz ek sigorta kuruluşuna göstererek, bu yardımdan faydalanabilirsiniz. (Kaynak : CPAM)

Zor durumdaki gençler için yeşil numara
Ulusal gözlemevi ODAS’ın bir raporuna göre 900 000 kadar genç
Psikolojik bir bunalım içinde yaşamakta. Bu rakam 11-18 yaş arasındaki gençlerin % 15’ini teşkil ederken, her yıl bunların 40 000 kadarı intihara teşebbüs ediyor ! Bas-Rhin İl Genel Kurulu, hem gençlerin sorunlarını dinlemek, hem de sorularına yanıt vermek amacıyla “Pass’âge” adı altında yeşil (yani ücretsiz) bir numarayı hizmete koymuş durumda :
0.800.747.800

Kamuoyuna duyuru:

Her ayın 30’unda Strazburg / Kleber Meydanı’nda saat 18.00’de,
Fransa’da oturum kağıdı olmayanlar aleyhine sürdürülen devlet politikasına karşı bir Sessiz çember gösterisi düzenlenmektedir.
Sizler de katılın !

Mayıs 2008
Sayı : 31
yayın sorumlusu : M.A.PINOL
dosyaları hazırlayan: M.C.MAYER