“Sakın pes etme : mucizeden evvelki bir saat içinde pes ediyor olabilirsin.” Arap atasözü
Kahvalti: çocuklar için çok önemli !
4-9 yaş arasındaki bir çocuk için beslenme çok önemli. Bu yaşta, çocuk büyüme ve gelişme çağında olup beslenmeye yönelik hem özel ihtiyaçları vardır, hem de beslenme alışkanlıklarının yerleştiği bir dönemdedir.
Kahvaltı, uzun bir geceden sonra alınan, günün ilk öğünü. Çok sayıda çocuk, genç ve yetişkin, dengeli beslenme için kaçınılmaz bu öğünü maalesef çoğu zaman almamakta. Kahvaltıda alınması gereken 3 önemli unsur vardır:
· Su ve mineral tuzlar için bir içecek. Vücudumuzun % 70’i sudan ibaret olup, vücut için çok gerekli olan su ihtiyacını karşılamak çok önemli.
· Kalsiyum ve proteinler için bir süt mâmulü. Bir süt mâmulü illada bir bardak süt demek değildir. Bazı çocuklar sütü sevmezler ama diğer sütlü mâmullerden rahatlıkla yerler.
· Vücudun ve beynin iyi çalışması için gerekli ve yakıt işlemi gören doğal şekerler ihtiva eden şeker katkılı olmayan tahıllı yiyecekler (ekmek veya mısır gevreği gibi...).
· Vitaminler için bir meyve.
*Kahvaltı alındığı takdirde, sabah 10-11 arasında ayrıca bir beslenme almaya ihtiyaç yok. Dengeli bir kahvaltı, gün içinde konsantrasyon, dikkat ve iyi bir moral için özellikle gereklidir.
*Çocuğunuzu, organizmasının uyanması ve işleve girmesi için, biraz erken kaldırmayı unumayın.
(kaynak : L’âge de faire, CRAM d’Alsace…)
Dikkat:* Şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları rizikosunu 3’e ve şeker hastalığı rizikosunu 8’e katlarken, insan ömrünü de 13 yıl kadar azaltıyor.
Unutmayın !
Küçükler ve büyükler: günde 5 meyve ve sebze yiyiniz. Su içiniz ve düzenli bir şekilde fizik hareketleri uygulayınız.
"Şikayetçi sayısını en aza indirgemek için, sürekli aynı kişilere vurup vuruşturulur. "
Shadok atasözü
Nobel Ödülü Çevreciliğe !
2007 Nobel Barış ödülü, iklim değişiklikleri üzerinde çalışan bir uzmanlar gurubu olan GIEC ile Amerikalı siyasetçi Al Gore’a verildi. Nobel Barış ödülü sahipleri, günümüz insanının sorumlu olduğu iklim değişiklikleri hususunda insanlığın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmaları ve iklim değişikliklerine karşı mücadelede politik temelleri oluşturdukları için bu ödüle lâyık görüldüler.
newsletter.terre-sauvage.com
1 Ocak 2008’den itibaren
Fransa’da neler değişiyor ?
· Kamuya açık yerler ile içki içilen yerlerde, gazino-arda, oyun yerlerinde, sigara satış bayîlerinde, diskotek, otel ve restoranlarda sigara içme yasağı.
· Gaz fiyatlarına 1 Ocak’tan itibaren % 4 oranında zam.
· Yeni araçlar için bir malus (écopastille) sistemi: Buna göre, yeni araç satın alanlar, aracın havaya bıraktığı CO² oranına göre 200 €’dan 2600 €’ya kadar değişen bir ücret ödeyecekler.
· Lojman talebine aradan çok uzun bir süre geçmesine rağmen hâlâ yanıt alamamış olanlar, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren kendi illerindeki uzlaşma komisyonuna başvurarak bu durumu şikayet edebilecekler. (Gecikmenin anormalliği illere göre değişebileceğinden, bu süre valiliklerce tayin edilecek !)
· 1 Ocak’tan itibaren, araçların teknik kontrolleri hususunda da değişiklikler olacak. Araçlarda kontrol edilen noktaların sayısı 125’ten 116’ya düşerken 8 yeni nokta bu zorunlu kontrole ekleniyor.
Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde nedenbu kadar fakirsiniz, diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
Apple kirleten telefonu icat etti
Greenpeace tarafından yaptırılan bilimsel analizler, Apple’ın Iphone’ nunun tehlikeli kimyasal maddeler içerdiğini ortaya çıkardı. Bağımsız bir bilimsel laboratuar, gönderilen eşantiyonların yarısında bromlu bileşimler tespit etti ( örnek olarak gönderilen bir telefon anteninde, bu bileşimlerin oranı %10 olarak tespit edildi). Ayrıca laboratuar, kulaklığın PVC kaplamasında % 1,5 oranında zehirli ester phtalates karışımının varlığını belirledi. Analizler sırasında Iphone’daki pilin alete kaynamış ve yapışmış olduğunu tespit eden Greenpeace’e göre bu durum, pilin bitmesi halinde yerine yenisinin koyulmasını engellerken, pilin atık olarak değerlendirilmesini ya da imhasını da oldukça güçleştiriyor.
Kaynak: Greenpeace
Çocuk: reklâmların kurbanı !
Yazar Daniel Pennac, reklâmların çocuklar üzerindeki kötü etkilerini önemle hatırlatıyor. “ Gün geçtikçe çocuklarda, yetişkinlerdeki gibi bir tüketim arzusu oluşturuluyor. Bu şekilde çocuklar, sabırsız bir tüketimciliğe doğru yönlendiriliyorlar. Günümüzde arzu ettiği şeyi çocuğuna almak, çocuklarına olan sevgilerini göstermek için ana-babalarca kullanılan başlıca araç haline geldi. “ diyor yazar.
Çocuklarını bu ticari baskıdan korumak için Fransa, Isveç örneğini benimseyemez mi? Isveç 1996’dan beri, 12 yaşın altındaki çocuklara yönelik her türlü reklamı yasaklarken, yetişkinlere yönelik hiçbir reklam, bir çocuk programından önce veya sonra yayınlanamıyor.
Isveç 2001 yılında, buna benzer bir yasayı Avrupa Birliği’ne kabul ettirmeye çalıştıysa da, reklam lobilerinin direnişi karşısında bu fikirden vazgeçildi.
(Kaynak: D.B. L’Âge de faire)
Epicerie Sociale Intercommunale
(bütün sene açık !)
Eğer mâli zorluklar yaşıyorsanız, belediyenin sosyal bakkaliye hizmetinden faydalanabilirsiniz. 39 rue du Marais Bischheim adresindeki bu bakkal (épicierie) gıda harcamalarınız hususunda tasarruf etmenize yardım edecek.Çünkü bu bakkalda yapacağınız aliş-verişlerde, satın aldığınız gıda maddelerinin yalnızca % 10’unu ödüyorsunuz.
Sosyal bakkaliye servisinden yararlananlar ayrıca, bütçe, mutfak... gibi bir takım atölyelere de davet ediliyorlar.
Bu hizmetten faydalanmak için, şehrinizdeki CCAS servisini 03 88 83 84 71 numaralı telefondan arayınız veya sosyal danışmanınıza (assistant social) başvurunuz.
Biliyor musunuz ?
Strazburg’ta radyo RBS’ten canlı olarak yapılan Türkçe yayın,
Strazburg’ta radyo RBS’ten canlı olarak yapılan Türkçe yayın,
her Pazar saat 17 ve 18 arasi, 91.9 FM frekansında. Mutlaka dinleyin !
TaserX26 ... tanıyor musunuz ?
Taser, günümüz itibarıyla Fransa’da 3000 kadar polis ve jandarmanın taşıdığı siyah ve iri bir tabancaya benzer yeni bir silah. Bu silahla 10 metrelik bir mesafeden, 50 000 voltluk bir elektrik akımı göndererek (beyni ile adaleleri arasındaki iletişimi kesmek suretiyle) bir kişiyi etkisiz hâle getirmek mümkün.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre Taser‘in kullanımı “acımasız, insanlıkdışı, alçaltıcı ve işkence niteliğinde bir uygulama”. Bu yeni silahın kullanımı dolayısıyla, kalp krizinden ölenler de var.
(Kaynak : No Pasaran, 11/2007)
Taser, günümüz itibarıyla Fransa’da 3000 kadar polis ve jandarmanın taşıdığı siyah ve iri bir tabancaya benzer yeni bir silah. Bu silahla 10 metrelik bir mesafeden, 50 000 voltluk bir elektrik akımı göndererek (beyni ile adaleleri arasındaki iletişimi kesmek suretiyle) bir kişiyi etkisiz hâle getirmek mümkün.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre Taser‘in kullanımı “acımasız, insanlıkdışı, alçaltıcı ve işkence niteliğinde bir uygulama”. Bu yeni silahın kullanımı dolayısıyla, kalp krizinden ölenler de var.
(Kaynak : No Pasaran, 11/2007)
"Birlikte yaşamanın altın anahtarı karşılıklı hoşgörüdür. Çünkü asla aynı şekilde düşünmeyeceğiz. Yalnızca gerçeğin bir parçasını ve her zaman farklı açılardan göreceğiz." Gandi
Bankacınızı iyi tanıyor musunuz ?
Demba Dianka geçen senenin Mart ayından beri, 4 aylık hamile bir Fransız kadınıyla yaşıyor. Çalışıyor ve ilk maaşını koymak için, Montreuil’deki BNP ajansında Ekim ayında bir de hesap açıyor.
Görünüşe bakılırsa, banka “ kağıtsızların parasını seviyor. Ama parayı bünyesinde barındırmayı ” daha da çok seviyor. Demba Dianka sayılı defalar kendi hesabından para çekmek üzere banka ajansına gidiyor. Ama her defasında O’nunla ilgilenilmediği gibi sürekli bekletiliyor. Bir gün, arkadaşı Nadège’i de yanına alarak son bir defa bankaya, kendisine hakkı olan para verilmediği için banka hesabını kapatmaya gidiyor. Demba ve arkadaşı bir kez daha gişede bekletilirken, bankacı O’na çirkin bir oyun oynuyor ve polisi çağırıyor. Bankaya alelacele ulaşan polis, Demba ve arkadaşını, kaçarak sığındıkları bir kahveye kadar izliyor ve Dembayı, arkadaşının çaresiz bakışları önünde tutukluyor !...
Kaynak: No Pasaran 11/07
Demba Dianka geçen senenin Mart ayından beri, 4 aylık hamile bir Fransız kadınıyla yaşıyor. Çalışıyor ve ilk maaşını koymak için, Montreuil’deki BNP ajansında Ekim ayında bir de hesap açıyor.
Görünüşe bakılırsa, banka “ kağıtsızların parasını seviyor. Ama parayı bünyesinde barındırmayı ” daha da çok seviyor. Demba Dianka sayılı defalar kendi hesabından para çekmek üzere banka ajansına gidiyor. Ama her defasında O’nunla ilgilenilmediği gibi sürekli bekletiliyor. Bir gün, arkadaşı Nadège’i de yanına alarak son bir defa bankaya, kendisine hakkı olan para verilmediği için banka hesabını kapatmaya gidiyor. Demba ve arkadaşı bir kez daha gişede bekletilirken, bankacı O’na çirkin bir oyun oynuyor ve polisi çağırıyor. Bankaya alelacele ulaşan polis, Demba ve arkadaşını, kaçarak sığındıkları bir kahveye kadar izliyor ve Dembayı, arkadaşının çaresiz bakışları önünde tutukluyor !...
Kaynak: No Pasaran 11/07
Eski lambalar değerlendirileblir !
Lambalar, ağırlıklarının % 93’ü kadar yeniden değerlendirilebiliyor.
Lambalar, ağırlıklarının % 93’ü kadar yeniden değerlendirilebiliyor.
Nasil degerlendirmeli ?
-Satıcılar, sattıkları sayıda lambayı müşterilerinden teslim almak zorundalar.
-Satıcılar, sattıkları sayıda lambayı müşterilerinden teslim almak zorundalar.
-Elektrikçinin evinize uğraması halinde, eski lambalarınızı ona teslim edebilirsiniz
-Lambaları belirli çöp toplama merkezlerine de bırakabilirsiniz.
Eski lambalardan elde edilen ve calcin adı verilen cam parçalarının kullanımı, 1 tonluk cam üretiminde 700 kg kum, 150 kg lehim veya potasyum ve 100 kg kalker tasarrufu demektir. Yeniden değerlendirilen artıklar, (yakılması veya stoku gerekmeyecek) bir o kadar çöpün eksilmesi demek. Lambaların yeniden değerlendirilmesi, hem ihtiva ettikleri cıvanın yeniden kullanımı anlamına geliyor, hem de doğa için tehlikeli olan bu maddenin havaya veya toprağa karışmasını engelliyor.
(Kaynak :www.malampe.org)
Eski lambalardan elde edilen ve calcin adı verilen cam parçalarının kullanımı, 1 tonluk cam üretiminde 700 kg kum, 150 kg lehim veya potasyum ve 100 kg kalker tasarrufu demektir. Yeniden değerlendirilen artıklar, (yakılması veya stoku gerekmeyecek) bir o kadar çöpün eksilmesi demek. Lambaların yeniden değerlendirilmesi, hem ihtiva ettikleri cıvanın yeniden kullanımı anlamına geliyor, hem de doğa için tehlikeli olan bu maddenin havaya veya toprağa karışmasını engelliyor.
(Kaynak :www.malampe.org)
Ocak 2008
sayı: 28
Yayın sorumlusu: M.A. PINOL / dosyaları hazırlayan: M.C. MAYER
