(Kağıtsızların tutukluluk süresinin uzatılmasına karşı eylem yaptıkları için hapsedilen Bruno ve Ivan)
Yeni dönemin BAŞYAZISI
Alım gücü ve tepki gücü !
Siyaset adamlarının daha sorumlu ve faziletli bir dünya siyaseti gütmelerini sabırla beklerken, kendimize bir an şu soruyu soralım: peki bizler, piyasa hazretlerinin ani değişimlerinden muaf, daha istikrârli ve kalıcı ağların kuruldugu medenî bir toplum kurmayı denesek ne olur ? Gereksiz olanı reddedip temel ihtiyaçların en iyisini satın alsak ? Iki baril dolusu I-Phone'u bir baril ahlâki değerle değistirsek? Belki o zaman, tepki gücümüz, alım gücümüzle aynı çizgide yol alacak.
.(09/2008 tarihli "l'écolomag" tan alıntıdır)
Toulouse Boğa yarışlarına artık HAYIR diyor
Fransa’nın değişik şehirlerinde boğa yarışları yapılmaya devam ederken, Toulouse belediye başkanı, boğa yarışı düzenlenmesine karşı çıktı. Şehrin kültürel zenginliğinin yeniden tanımlanması ve bundan boğa yarışlarının çıkarılması için açık bir gayret var. Bu karar yanında Fenouillet’de (Haute-Garonne) her yıl sokaklarda düzenlenen meşhur boğa kovalamacasının iptali, mantalitelerin değişmeye başladığı tezini güçlendiriyor.
(Kaynak: Univers Nature)
DTPolio aşısı askıda: Allerji vak’aları arttı
Difteri, tetanos ve çocuk felcine karşı yapılan DTPolio aşısı, neden olduğu allerji vak’alarının önemli oranda artması sebebiyle, Haziran 2008’den beri satıştan çekildi. DTPolio karma aşısı, 6 yaşındaki çocuklara difteri, tetanos ve çocuk felcini önlemek gâyesiyle doktorların tavsiyesi üzerine yapılıyor. Bu aşıları ellerinde bulunduran özel şahısların, bunları en yakın eczaneye getirmeleri önemle hatırlatılıyor. Bu aşının yapıldığı çocuklarda 24 saat içinde, kırmızı lekeler ve kaşıntı, yüzün şişmesi, nefes almada zorlanma gibi yan etkilerin belirmesi durumunda, ana-babalar çocuklarını derhal bir doktora göstermeliler.
Pink Gang (pembe militanlar) :
Kadın hakları için mücadele eden Hintli kadınlar
Hindistan’ın en yoksul bölgelerinden biri olan kuzeydeki Uttar Pradesh’te 200 kadar kadın, şiddete karşı şiddetle cevap vererek mücadele ediyorlar. Pembe sariler (geleneksel bir kıyafet) giyen, ellerine sopalar, kriket çomakları ve demir çubuklar alarak silahlanmış bu gözüpek kadınlar “gelin kâtili kaynanaların, eşlerini döven erkeklerin, rüşvet ve haraç alan memurların” azılı düşmanları haline gelmiş durumdalar. Bu gurup, Sampat Pal Devi adında (9 yaşında zorla evlendirilmiş, 13 yaşında anne olmuş), rüşvet ve (içinde kadınlara karşı
yapılan ayırımcılık da dahil olmak üzere) her türlü toplumsal ayırımcılıktan bıkıp usanmış ve bu nedenlekomşu kadınlarla birlikte silahlanmaya karar vermiş 45 yaşındaki bir Hintli kadın tarafından 2006’da kuruldu.
ADERSCIS’in OKUMA-YAZMA KURSLARI devam ediyor...
Bu yıl ilk defa yetişkinler için Türk Müziği
6 Ekim Pazartesi gününden itibaren
Her Pazartesi saat 14.00-16.00 arası
13 rue Mistral / 67800 Bischheim adresinde
Kurs öğretmeni: Albera MEYNIOĞLU
Alanya’da tatil…
Yolum Alanya’ya düştü bu yaz. Sıcak havası, kumlu plajları, portakalıyla ünlü Alanya ! İlk defa, maaile bir otelin ”herşey dahil“ formülünden faydalanmaya karar verdik. Üstelik cüz’i bir fiyata. Mâli sıkıntılar, mâlum, herkesin başında. Gerçek bir yaz tatili: sıcakkanlı insanlar, mavi deniz, kumlu temiz plajlar, soğuk içecekler... Tıpkı hayal ettiğimiz gibi.
Ama gelgelelim, bu madalyonun bir de ters yüzü var. Biz, sıcak havanın tadını mavi denizde çıkarmaya çalışırken, etrafımızda fıldır fıldır dönen garsonların, mutfaktaki aşçıların, oteldeki temizlikçi kadınların durumu bambaşka. Sabah 7’den geceyarılarına kadar, aşırı sıcağa rağmen canla başla çalışan bu elemenların çoğunluğu ayda 300-400 YTL’ye ve de sigortasız çalıştırılıyormuş meğerse. Otel zincirinin sahibi paraları saymakla meşgûl. Hatta talimat vermiş “sigorta yapılmasın” diye.
200 kadar işçinin çalıştırıldığı otel zincirinde bir sendika bile yok. Hoş, Türkiye’de sendikacılık çoktan ölmüş zaten !...
İşçilerin bazıları bu durumu maliyeye bildirmişler ama... Büyük patron maliyenin müfettişlerine aile boyu bir tatil hediye edince, herşey unutuluvermiş. Kısacası bu zavallılar “devlet baba”nın umrunda bile değil. Tatil boyunca içim cız etti. Kendimi, organize bir suçun ortağı gibi gördüm.
Peki ne yapmalı ?
Hijyen, kalite, klima gibi standartların uygulandığı büyük otellerden ayrıyeten “asgari ücretin altında ücret alan ve sigortasız çalıştırılan işçimiz yoktur” gibi bir teminat mı istememiz gerekiyor acaba ?
Albera M.
"Hayatınızı asla intikâm üzerine kurmayınız. O’nu, yine intikâm yüzünden kaybedebilirsiniz"
Vetis kullanmadığınız giysileri kabul ediyor !
Dernekler ve şahıslar nezdinde giyim eşyası bağışını esas alan ve dayanışmaya dayalı orijinal bir uygulama.
Bağışlanan giyim eşyaları seçiliyor, değerlendiriliyor ve daha sonra da Vetis’in 3 mağazasında satışa konuluyor. Eski giysilerinizi verebileceğiniz 3 mağaza:
Esplanade / 19 rue Vauban
Neuhof / 38 Rte d’Altenheim
Schiltigheim / 3 rue Kellermann
http://www.vetis.org/
AVRUPA BİRLİĞİ
Başlangıçtaki hedeften, bugünkü gerçeğe,
Neler başarıldı, daha neler yapılmalı ?
AVRUPA BARIŞ AJANSI
Projesini destek için gösteri
4 Ekim Cumartesi saat 17.30’da
Broglie Meydanı’nda
Bir Kollektif doğdu !
Schiltigheim’ın Batı yakası, yıllardan beridir süregelen monotonluktan ve cansızlıktan kurtulabilmek için ihtiyaç ve arzularını sürekli dile getirmekteydi. ADERSCIS, ALAC, le CSF Victor Hugo, CCM, Classe 46 ile dinî cemiyetler 2007’de, bu yakayı canlandırmak gâyesiyle bir araya gelmişlerdi. Birkaç hafta önce de, bu Kollektif yasal olarak kuruldu. Temel kuruluş sebebi ise her yıl Batı yakasında:
· Noël Pazarını (Aralık’ta)
· Müzik Bayramını (Haziran’da) ve
· Mahalle Bayramını (Eylül’de)
düzenlemek. Bunların ilkleri, geçen yıl düzenlenmiş ve büyük beğeni toplamışlardı.
Eski cep telefonlarının %97’si yeniden değerlendirilmiyor !
NOKIA tarafından ankete tâbi tutulan 6 500 kişiden %44’ü, eski cep telefonlarını gereksiz yere evlerinde bulundurduklarını açıkladılar. En kötüsü, bunların %4’ü eski telefonlarını doğaya attıklarını itiraf ettiler. Bu tutumun en büyük sorumlusu genel bir bilgisizlik. Nokia’ya göre, 3 milyar kullanıcıdan herbiri eski telefonunu yeniden değerlendirilmek üzere öngörülmüş yerlere verseydi, temel üretim maddelerinden 240 000 tonluk bir ekonomi yapılabilirdi. Sera etkisi yapan gazlar gözönünde bulundurulacak olursa, bu, yollardan 4 milyon aracın kaldırılması demek olurdu.
(Kaynak : Univers Nature)
“Tepemizde dönüp duran gökler
Büyücünün fanusu gibidirler:
Güneş bu fanus içinde lamba,
Dünya ekran;
Biz de gelip geçen görüntüler.”
Ömer Hayyam (12. yy’da yaşamış iranlı bir şair, felsefeci, astronom ve matematikçi)
“EDVIGE” le başkalarının hayatı...
1 Temmuz 2008 tarihli ve EDVIGE adlı bir Kararname, “siyasî, sendikal, ekonomik, idarî, sosyal veya dinî bir görevi icra etmek isteyen, icra etmiş veya etmekte olan 13 yaş ve üzerindeki herkesin” genel ve düzenli olarak tespit ve kaydını düzenliyor. Yani kısacası yaşadığı yer için şu veya bu şekilde fiilen çalışan ve kişisel özveride bulunan herkes. Bu Kararname ile, kamu düzenini bozduğu gerekçesiyle, her birey, gurup veya örgüt bir sicile kaydedilecek ve polis idarî araştırmalar için gerektiğinde bu sicile başvurabilecek. Kişinin (ilişkileri, davranış ve hareketleri, kökeni, cinsel hayatı vs. ile bağlantılı) özel hayatına ilişkin veriler bu sicilde toplanacak. Avrupa Konseyi’nin ve CNIL (Comm. Nationale de l’informatique et des libertés)’in uyarılarına rağmen hükümet, özel hayata ve haklara ciddi bir şekilde saldırı olarak nitelendirilebilecek bir fişleme modelini böylece kabullenmiş oluyor. (Syndicat de la magistrature et Attac)
Fransa: Nükleer Bir Cumhuriyet
3 temmuz 2008’de Fransa Cumhurbaşkanı, Fransa’da EPR tipi 2. bir nükleer reaktör yapılacağını duyurdu. “Bu tamamiyle yersiz ve aptalca bir karar. Enerji, ekonomi, endüstri ve çevrecilik alanında işlenen ağır bir hata” diyor Greenpeace kampanyalarının Fransa’daki sorumlusu Yannick Jadot. EPR dünyadaki nükleer reaktörlerin en güçlüsü (1 600 MW). Mox adı da verilen Plütonyumlu yakıtın kullanımı, radyoaktiviteyi arttıracak ve dolayısıyla atıkların daha da tehlikeli olmasına sebep olacak. Kısaca, bu atıklar belki miktar açısından daha az ama, çok daha radyoaktifler !
BATI’nın gizli karbondioksiti
Çin’in ürettiğu CO² oranının çok yüksek rakamlara ulaşmasından dolayı sesler yükselirken, uluslararası bir araştırma ekibi, sanayileşmiş ülkelere yönelik olarak yapılan üretimden kaynaklanan gaz miktarının ölçümünü yaptı. Rapora göre, son 5 yıl içinde Çin’de bu gazların oranı iki katına çıktı. Bu da doğrudan doğruya Batı’nın yaptığı talepten kaynaklanıyor. Bu sebeple, tüketim alışkanlıklarımız hususunda çok daha duyarlı ve dikkatli olmamız gerekiyor... (1/8/08, Univers Nature)
“Yaşamda en önemli şey kazançlarımızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir; akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur.”
William Bolith
William Bolith